Esas No: 2021/13824
Karar No: 2022/10771
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13824 Esas 2022/10771 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13824 E. , 2022/10771 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat davasının Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun davalı ...yönünden kabulüne, dava...Sigorta A.Ş yönünden reddine dair verilen kararın davalı ...vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı ...nin vekalet ücretine yönelik itirazının kabulüne, diğer itirazlarının reddi ile UHH kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilmesine dair verilen 27/09/2018 günlü ve 2018/İHK-8117 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ...vekili ile davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; 29/11/2015 tarihinde davacının yolcu olduğu tur otobüsünün yaptığı tek taraflı kaza sonucunda, davalı ...Ş.'ye ... ve dava...Sigorta A.Ş.'ye ... ile sigortalı aracın asli ve tam kusurlu olduğunu, davacının en az %21 oranına malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı ...yönünden 44.000,00 TL ve Axa Sigorta A.Ş yönünden 1.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL sürekli maluliyet tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 05/06/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini davalı ...yönünden 289.058,06 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı ...vekili; davacıdan travma sonrası stres bozukluğuna yönelik maluliyetin değerlendirilebilmesi için talep edilen hastane evrakları ibraz edilmeden dava açıldığını, maluliyete ilişkin oran belirlenmesinde Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik uyarınca hazırlanacak raporun dikkate alınacağı, davacının zararını ispat etmesi gerektiğini, müterafik kusur indirimi gerektiğini belirterek, başvurunun usul ve esastan reddini istemiştir.
Dava...Sigorta A.Ş vekili; müvekkili sigorta şirketine eksik evrak ile başvuru yapılması nedeniyle başvurunun usulden reddi gerektiğini, kusur tespiti yapılmasını, maluliyet yönünden davacının ATK’ya sevki gerektiğini belirterek, başvurunun reddini istemiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; tazminat tutarının ... poliçesi limitini aşmaması nedeniyle dava...Sigorta A.Ş yönünden davanın reddine, başvurunun kısmen kabulü ile 289.058,06 TL sürekli maluliyet tazminatının 30/12/2017 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalı ...den tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı ...vekili itiraz yoluna başvurmuştur.
İtiraz Hakem Heyetince; davalının vekalet ücretine yönelik itirazının kabulüne, diğer itirazların reddi ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ...ile vekalet ücreti yönünden davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybı olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Davacının maluliyetinin haksız fiil sorumlusunun fiili sonucu oluştuğunun yani haksız fiil ile maluliyet arasında illiyet bağı bulunduğunun belirlenmesi, sorumluluk açısından zorunludur.
Davacı vekili, meydana gelen kazada davacının yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp tazminat talebinde bulunmuştur. Davacıda oluşan maluliyetin tespitine yönelik olan ve hükme esas alınan 24/10/2017 tarihli maluliyet raporunun hangi yönetmeliğe göre düzenlendiği belirtilmediği gibi, raporda davacının kırılan camlar nedeniyle sağ el dorsel kısım, sırt bölgesi ve omuz bölgesinde oluşan skar dokularının herhangi bir maluliyete neden olmadığı, davacının yapılan muayenesinde psikiyatriye bir kez başvurduğu ancak önerilen ilaçları kullanmadığı, yapılan ruhsal durum muayenesi sonucunda travma sonrası stres bozukluğunun remisyonda olduğu, kişinin günlük hayatında işlevselliğini kısmen etkilemesi nedeniyle maluliyet oranının %21 olduğu belirtilmiş; ancak raporda travma sonrası stres bozukluğunun tedavi ile iyileşip iyileşemeyeceğine, belirlenen oranın davacının bakiye ömrü boyunca devam edip etmeyeceğine, kaza ile maluliyet arasında illiyet bağına ilişkin ayrıntılara yer verilmemiştir. Maluliyet raporu bu hali ile de karar vermeye elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Davacı vekili temyiz aşamasında 29/01/2019 tarihli dilekçesi ekinde, aynı üniversite hastanesince bu kez MTİY ve ÇGMKGKOTİY’ne göre düzenlemiş ve aynı oran ve içerikteki 15/08/2021 tarihli bir rapor sunmuş ise de, rapor kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilen Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik uyarınca düzenlenmediği gibi, yukarıda belirtilen incelemeleri içermediğinden, bu rapor da karar vermeye elverişli değildir.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; davacının psikolojik tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya arasına getirtildikten sonra muayenesi de yapılarak, davacıya ait dosyada bulunan rapor da irdelenmek suretiyle üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından rapor alınarak, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ve ekindeki cetvellere göre kazadan sonra oluştğuğu belirtilen psikolojik rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağının olup olmadığı, maluliyet oranına etki edip etmediği, travma sonrası stres bozukluğunun tedavi ile iyileşip iyileşemeyeceği, ömür boyu aynı oranda sürüp sürmeyeceği tespit edilerek, içerisinde psikiyatri uzmanı da bulunan bir heyetten açıklayıcı, denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazının ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (2) nolu bentte gösterilen nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 26/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.