Esas No: 2022/3815
Karar No: 2022/13932
Karar Tarihi: 05.09.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3815 Esas 2022/13932 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/3815 E. , 2022/13932 K."İçtihat Metni"
Hırsızlığa teşebbüs suçundan sanık ...'nin, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 491/ilk, 62 ve 522. maddeleri gereğince 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Sakarya 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 06/10/2003 tarihli ve 2003/467 esas, 2003/729 sayılı kararının sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında uyarlama yargılaması yapılmak üzere mahalline iadesini takiben yapılan yargılama neticesinde, 5237 sayılı Kanun ile sanık lehine bir durum getirilmediğinden anılan hükmün değiştirilmesine yer olmadığına ve aynen geçerliliğine ilişkin aynı Mahkemenin 09/09/2005 tarihli ve 2003/467 esas, 2003/729 sayılı ek kararının kesinleşmesini takiben, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde hırsızlık suçunun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle uzlaşma işlemlerinin yapılması talebinin reddine dair Sakarya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/07/2021 tarihli ve 2003/3 esas, 2003/3 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 09/03/2022 gün ve 23704-2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/04/2022 gün ve 2022/38420 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
765 sayılı Kanun'un 491/ilk maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun, 5237 sayılı Kanun'un 141/1. maddesinde düzenlenen suça karşılık geldiği ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253/1. maddesi uyarınca, 5237 sayılı Kanun'un 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alındığında, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Hükümlü ...’nin, 19/05/2003 günü saat 13.15 sıralarında, müştekinin kilitlemeden park halinde bıraktığı otomobilinin içinde bulunan cep telefonunu çalması şeklindeki eyleminin 765 sayılı TCK’nın 491/ilk (5237 sayılı TCK’nın 141/1) maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturması ve 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve (5237 sayılı TCK’nın 141/1 maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (SAKARYA) 6. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 13/07/2021 tarihli ve 2003/3 Esas – 2003/3 Karar sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 05/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.