Esas No: 2022/5546
Karar No: 2022/13928
Karar Tarihi: 05.09.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/5546 Esas 2022/13928 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/5546 E. , 2022/13928 K."İçtihat Metni"
Bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h, 168/2 (2 kez) ve 62. (2 kez) maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis ve 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, mala zarar verme suçu yönünden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Karacabey 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/06/2020 tarihli ve 2019/69 esas, 2020/334 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 13/05/2022 gün ve 4242-2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/06/2022 gün ve 2022/74754 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre,
1) Kovuşturma aşamasında hâlen 18 yaşını doldurmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150/2. maddesi gereğince zorunlu müdafii tayin edilmesi ve müdafii huzurunda savunmasının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde,
2) Kayden 22/09/1999 doğumlu olup, suçun işlendiği 04/06/2017 tarihinde 18 yaşını ikmal etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan cezalardan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmamasında,
3) Her ne kadar müştekinin şikayetçi olmamasından ve zarar talebinde bulunmadığından bahisle bu husus lehe yorumlanarak hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerde 5237 sayılı Kanun'un 168/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmü uygulanmış ise de; gerçekleştirilen bir iade veya zarar giderimi olmadığı, bu nedenle etkin pişmanlık koşulları oluşmadığı halde verilen cezalardan indirim yapılmasında ,
4) Nitelikli hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine karar verildikten sonra hakkında 5237 sayılı Kanun'un 53/1. Maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de; anılan Kanun'un 53/4. maddesinde yer alan “Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklindeki amir hükme aykırı olarak fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında aynı maddenin 1. fıkrasında sayılan hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesinde;
5)Mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuğun 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de, 5237 sayılı Kanun'un 50/3. maddesinde yer alan, “… fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan hapis cezasının, anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmemiş bulunulmasında,isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1- 5 No’lu kanun yararına bozma isteminin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2008 gün ve 346-25, 03.02.2009 gün ve 250-13, 29.09.2009 gün ve 130-213 ile 22.04.2014 gün ve 752-200 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere şartlı bir düşme nedeni oluşturan hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkemece diğer kişiselleştirme hükümleri olan seçenek yaptırımlara çevirme ve ertelemeden önce değerlendirilmesi gerektiğinden (KARACABEY) 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 19/06/2020 tarihli ve 2019/69 E., 2020/334 K. sayılı karara yönelik 5 no’lu kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
2- 1, 2, 3 ve 4 No’lu kanun yararına bozma istemlerinin incelenmesinde;
a) 5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesinde yer alan “Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafii görevlendirilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk ...’a müdafii tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, müdafiisiz sorgusunun yapılması ve müdafii tayin edilmeksizin yapılan bu yargılama sonucu suça sürüklenen çocuğun savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçlarından yazılı şekilde hükümler kurulması,
b) Kayden 22/09/1999 doğumlu olup, suçun işlendiği 04/06/2017 tarihinde 15-18 yaş grubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçlarından tayin olunan cezalardan, 5237 sayılı TCK’nın 31/3. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Her ne kadar müştekinin şikayetçi olmamasından ve zarar talebinde bulunmadığından bahisle bu husus lehe yorumlanarak hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK’nın 168/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmü uygulanmış ise de; gerçekleştirilen bir iade veya zarar giderimi olmadığı, bu nedenle etkin pişmanlık koşulları oluşmadığı halde hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçlarından verilen cezalardan 5237 sayılı TCK’nın 168/2. maddesi gereğince indirim yapılması suretiyle eksik cezalara hükmolunması,
d) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 4. fıkrası gereğince fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında aynı maddenin 1. fıkrasında sayılan hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi nedenleriyle kanun yararına bozma istemleri yerinde görüldüğünden, (KARACABEY) 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 19/06/2020 tarihli ve 2019/69 E., 2020/334 K. sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, bozma sonrası yapılacak yargılama neticesinde tayin olunacak cezaların, önceki hükümle belirlenmiş olan cezalardan daha ağır olamayacağının gözetilmesine, 05/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.