Esas No: 2016/3937
Karar No: 2016/6790
Karar Tarihi: 14.11.2016
213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/3937 Esas 2016/6790 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında 2005, 2006 ve 2007 yıllarında eylemine uyan 213 Sayılı Yasanın 359/a-1 maddesi gereğince ayrı ayrı hükmolunan 1 yıl hapis cezalarından TCK"nun 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken hesap hatası sonucu netice cezanın 10 ay yerine “6 ay” belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1-Sanık ..."ın ... Petrol Nak.Tur.San ve Tic.Ltd.Şti"nin yetkilisi ve müdürü olarak 2005, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında ... adına bastırılan faturaları sahte olarak düzenlediği ve 2005, 2006, 2007 yıllarında yasal deftere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde el defterine kaydettiğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın aşamalardaki değişmeyen savunmalarında şirketin hissedarı olduğunu ancak ticari faaliyete bizzat katılmadığını, 2005 yılında sağlık sorunları nedeniyle oradan ayrılarak ..."a gittiğini, ..."i tanımadığını beyan ettiği, ..."in, 19.04.2006 tarihinde Körfez İlçe Jandarma Komutanlığınca alınan ifadesinde, vergi denetim raporlarına yansımış olan ..., ile daimi çalışanları olan ..."in teklif ve telkinleri ile mükellefiyet tesis ettirdiğine dair anlatımlarından farklı olarak ..."ın aylık ücret ve sigorta primlerini yatırmaları karşılığında kendi adına petrol şirketi kurduğu şeklinde çelişkili beyanlarda bulunduğu, ilk 10 yıl için şirketi temsil ve ilzama yetkili olarak ... ve ..."ın müdür tayin edildiği, 29.09.2005 tarihli yoklama tutanağının şirket müdürü sıfatıyla ...tarafından imzalanmış olduğu, 07.09.2007 günü yapılan fiili envanter çalışmasının yine ...huzurunda yapıldığı,... ve ... hakkında sahte fatura düzenlenmesine yardım etmek ve sahte fatura düzenlemekten vergi denetim raporlarının düzenlenmiş olduğunun anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve iddia olunan eylemlerin sanık tarafından işlenip işlenmediğinin tespiti için ,... ve ..."in beyanları alınıp, düzenlenen vergi inceleme raporları nedeniyle kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyalarının intikalinin sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya konulmasının ardından, işyerinde yapılan arama sonucu ele geçirilen belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılıp sanık tarafından düzenlenip düzenlenmediği tespit edilerek, gerektiğinde faturaları kullanan şirket yetkililerinden sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması ile elde edilen delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi gerekirken; eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı;
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.