Esas No: 2020/2197
Karar No: 2022/11341
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/2197 Esas 2022/11341 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2020/2197 E. , 2022/11341 K.Özet:
Dava, manevi tazminat davasıdır. İlk derece mahkemesi tarafından asıl ve birleşen davanın reddine karar verildiği ancak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacıların istinaf başvurusunun kabul edilerek, yeniden esas hakkında karar verilmesi sonucu davacılar lehine manevi tazminatın kabul edildiği belirtilmiştir. Temyiz konusu olan miktarların temyiz kesinlik sınırı altında kaldığı belirtilerek davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. HMK'nın 362/1-a ve 362/2 maddeleri, temyiz kesinlik sınırı ile ilgili detayları belirtmektedir. Kanunun Ek-Madde 1'inde yer alan yeniden değerleme oranı ise dikkate alınarak kesinlik sınırının belirlendiği ifade edilmiştir. Özellikle ihtiyari dava arkadaşları açısından temyiz sınırının ayrı ayrı belirleneceği vurgulanmıştır. HMK'nın 373. maddesi gereğince dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353. maddesinin 1. fıkrası (b) bendinin 3. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK’ya eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı dikkate alındığında 2020 yılı için 72.070,00 TL’dir.
HMK 362/1-a ve 362/2. maddeleri gereğince temyiz edenin sıfatına göre hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri 72.070,00 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin bölge adliye mahkeme kararlarının temyizi kabil değildir. Kesin olan kararların temyizinin istenilmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından bu konuda temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, verilmemiş olması halinde Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilecektir.
İhtiyari dava arkadaşı olan davacılar bakımından temyiz sınırı her bir davacının talebi ve her bir davacı lehine hükmedilen tazminat miktarı bakımından ayrı ayrı belirlenecektir.
Eldeki davada, ilk derece mahkemesi tarafından asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle asıl davanın kısmen kabulüne, davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen davanın kısmen kabulüne, davacı Kemal Kılıçdaroğlu için 10.000,00 TL, davacı ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Buna göre davalı aleyhine hükmedilen manevi tazminat tutarının asıl davada davacılardan Cumhuriyet Halk Partisi için 10.000,00 TL, birleşen davada davacı Kemal Kılıçdaroğlu için 10.000,00 TL, davacı ... için 15.000,00 TL olduğunun anlaşılmasına göre temyize konu bu miktarlar, yukarıda belirtilen temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır. O halde asıl ve birleşen davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarları bakımından Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp davalı vekilinin temyiz dilekçesinin HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin HMK 362/1-a maddesi gereğince REDDİNE, HMK 373. maddesi uyarınca dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03/10/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.