Esas No: 2021/3875
Karar No: 2022/14096
Karar Tarihi: 06.09.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/3875 Esas 2022/14096 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/3875 E. , 2022/14096 K.Özet:
Karşılıksız yararlanma suçundan açılan davada, soruşturma aşamasında belirlenen vergili ve cezasız zararın tamamen tazmin edilmesi halinde dava açılmayacağı ancak sanığın kovuşturma aşamasında zararı tamamen gidermesi halinde kamu davasının düşürüleceği ve adli sicile kaydedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda ise sanığa usulüne uygun bildirimde bulunulmadığı için kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 168/5 ve CMK'nın 223/8 maddeleri ile 6352 sayılı Kanun'un 84. ve 103. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : TCK' 168/5 maddesi gereğince düşme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
05/07/2012 tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından, 6352 sayılı Kanun'un 84. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesine eklenen 5. fıkra uyarınca, zararın soruşturma tamamlanmadan önce tazmin edilmesi halinde kamu davası açılamayacağı, başka bir anlatımla zararın giderilmemesinin dava şartı olduğu dikkate alındığında, soruşturma aşamasında şüpheliye, belirlenen vergili ve cezasız zarar miktarını kamu davası açılmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde hakkında dava açılmayacağı da hatırlatılarak usulünce bildirimde bulunulup, makul bir süre tanınması ve soruşturma aşamasında zararın tamamen tazmini halinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, tamamen tazmin edilmemesi halinde ise dava açılması gerekmektedir. Ancak anılan şekilde soruşturma aşamasında kurum zararı bilirkişiye tespit ettirilmeden ve tespit ettirilse dahi usulünce bildirimde bulunulmadan sanık hakkında dava açılması halinde sanık kovuşturma aşamasında zararı tamamen giderirse, zarar soruşturma aşamasında giderilmiş gibi, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi, ayrıca sanığın 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinin 5. fıkrası hükmünden kaç kez yararlandığının denetimi açısından verilecek kararın 6352 sayılı Kanun'un 103. maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 6. maddesine eklenen 2. fıkra uyarınca adli sicilde bunlara mahsus sisteme kaydının sağlanması gerekir.Somut olayda; soruşturma aşamasında sanığa usulüne uygun bildirimde bulunulmaması ve kovuşturma aşamasında yapılan ihtar sonrası sanığın katılan kurumun zararını ödemesi karşısında, sanık hakkında, 6352 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 168/5 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının düşmesine karar verilmesi ile birlikte karar kesinleştiğinde bir suretinin Adli Sicil Kanunu'nun 6/2. maddesi uyarınca mahsus siciline kaydı için Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne bildirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükme "karar kesinleştiğinde bir suretinin Adli Sicil Kanunu'nun 6/2. maddesi uyarınca mahsus siciline kaydı için Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne yerel mahkemesince gönderilmesine," fıkrasının eklenmesine karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.