Esas No: 2020/2118
Karar No: 2022/11465
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/2118 Esas 2022/11465 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2020/2118 E. , 2022/11465 K.Özet:
Aslında davada reddedilmiş asıl davada davacı, birleşen davada ise davalı olan kişilere yapılan tebligatlar usulsüz olduğu gerekçesiyle Yargıtay'a başvurulmuş. Kararda, Tebligat Kanunu'nun 10. ve 21. maddeleri ile ilgili açıklamalar yapılıyor ve birleşen davanın davalısı için yapılan tebligatın usulsüz olduğu belirtiliyor. Mahkeme dosyayı geri çevirerek tebliğin yeniden yapılmasını ve temyiz süresinin beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmasını kararlaştırıyor. Kanun maddelerine göre, tebligat bilinen en son adrese yapılmalıdır. Adres kayıt sistemindeki adres, bilinen en son adres kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Tebliğ yapılamaz veya bilinen en son adres tebligata elverişli değilse, ihbarname kapıya yapıştırılabilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Tebligat kanununa göre geçici olarak adresten ayrılmış kişiler için de aynı kanun hükümleri geçerlidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, asıl davada davalı ... ve diğeri, birleşen dava da davalı ... ve diğeri aleyhine verilen dilekçeler ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın reddine birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın Yargıtay’ca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili ve birleşen dava da davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Aynı Kanun'un "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21. maddesine, 6099 sayılı Kanun’un 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; "gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır.
7201 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin Kanun gerekçesinde, kişilere getirilen adres kayıt sistemi zorunluluğu ile birlikte işleyişin kolaylaştığı dile getirilmiş, yapılan yeni düzenlemeyle, öncelikle yine bilinen en son adrese tebligat yapılacağı, tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin, tebligata elverişli olmadığının anlaşılması ya da bu adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın 5490 sayılı Kanun'a göre adres kayıt sistemindeki adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı açıklanmış, değişiklik ile birlikte adres kayıt sistemi dışında başkaca adres araştırması yapılmasının gerekmeyeceği vurgulanmıştır.
Somut olayda; aleyhine karar verilen birleşen dava davalısı ...’na Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yukarıda izah edilen şekilde yapılan tebligatlarda, muhatabın geçici olarak adresten ayrıldığının bildirilmesi halinde bildirimi yapan komşusunun kim olduğunun açık bir şekilde belirtilmesi ve imzasının alınması gerektiği, aksine bir durumda yapılan tebligatların geçerli olmadığı, benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/12/2004 tarihli, 12-765 esas, 730 sayılı kararında ifade edilmiştir. Dolayısıyla davalı adına Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapıldığı anlaşılan karar ilamı tebliği usulüne uygun değildir.
Şu durumda; mahkemece davalı ...’na yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca mahkeme karar ilamının ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tebliğinin sağlanması, temyiz süresi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 05/10/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.