Esas No: 2022/3744
Karar No: 2022/14223
Karar Tarihi: 07.09.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3744 Esas 2022/14223 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/3744 E. , 2022/14223 K."İçtihat Metni"
Hırsızlık suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 05/11/2021 tarihli ve 2021/46368 soruşturma, 2021/45677 esas, 2021/29649 sayılı iddianamenin iadesine dair İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2021 tarihli ve 2020/459 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/12/2021 tarihli ve 2021/1045 değişik sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 15/02/2022 gün ve 29279/2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/04/2022 gün ve 2022/27715 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesince, soruşturma aşamasında Fas vatandaşı olan şüphelinin pasaport aslının veya onaylı suretinin veya şüpheliye ait kimlik bilgilerini içerir hiçbir belgenin dosyaya eklenmediği, şüpheliye ait nüfus kaydı ya da pasaportun veya kimlik bilgilerini içerir bir belgenin onaylı suretinin ve adli sicil kaydının İnterpol Daire Başkanlığı aracılığı ile getirtilip bu kimlik bilgilerine ve adli sicil kaydına göre kamu davası açılmadığı, şüphelinin kolluk tarafından tespit edilen parmak izlerinin ve fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21 ve 22. maddeleri uyarınca şüphelinin Türkiye'ye kabul edilen yabancılardan olup olmadığının sorulmadığı ve varsa yabancı kimlik numaraları ile adres kayıt sistemindeki kayıtlarının tespit edilmediği gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek diğer deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, somut olayda şüphelinin Fas vatandaşı değil Cezayir vatandaşı olduğu, şüphelinin parmak izi ve fotoğraf kayıt formunun dosya arasında yer aldığı, şüphelinin açık kimlik bilgilerinin İstanbul İl Göç İdaresi Müdürlüğü'nün 11/10/2021 tarihli ve 111674 sayılı yazısında belirtildiği ve Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21 ve 22. maddeleri uyarınca Türkiye'ye kabul edilen yabancılardan olmadığının anlaşıldığı, İstanbul İl Göç İdaresi'nin 11/10/2021 tarihli yazısı ekinde şüphelinin 99174652474 yabancı kimlik numarasına sahip olduğu ve adres kaydının bulunmadığı tespiti karşısında, şüphelinin üzerine atılı suçları işlediğine dair kamu davasının açılmasına yeter şüphenin bulunduğu gibi iade kararında sayılan gerekçelerin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 174. maddesinde düzenlenen iddianamenin iadesi nedenleri arasında bulunmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre, İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesince, soruşturma aşamasında Fas vatandaşı olan şüphelinin pasaport aslının veya onaylı suretinin veya şüpheliye ait kimlik bilgilerini içerir hiçbir belgenin dosyaya eklenmediği, şüpheliye ait nüfus kaydı ya da pasaportun veya kimlik bilgilerini içerir bir belgenin onaylı suretinin ve adli sicil kaydının İnterpol Daire Başkanlığı aracılığı ile getirtilip bu kimlik bilgilerine ve adli sicil kaydına göre kamu davası açılmadığı, şüphelinin kolluk tarafından tespit edilen parmak izlerinin ve fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21 ve 22. maddeleri uyarınca şüphelinin Türkiye'ye kabul edilen yabancılardan olup olmadığının sorulmadığı ve varsa yabancı kimlik numaraları ile adres kayıt sistemindeki kayıtlarının tespit edilmediği gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek diğer deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, somut olayda şüpheli ...’nın Fas vatandaşı değil Cezayir vatandaşı olduğu, şüphelinin parmak izi ve fotoğraf kayıt formunun dosya arasında yer aldığı, şüphelinin açık kimlik bilgilerinin İstanbul İl Göç İdaresi Müdürlüğü'nün 11/10/2021 tarihli ve 111674 sayılı yazısında belirtildiği ve Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21 ve 22. maddeleri uyarınca Türkiye'ye kabul edilen yabancılardan olmadığının anlaşıldığı, İstanbul İl Göç İdaresi'nin 11/10/2021 tarihli yazısı ekinde şüphelinin 99174652474 yabancı kimlik numarasına sahip olduğu ve adres kaydının bulunmadığı tespiti karşısında, şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair kamu davasının açılmasına yeter şüphenin bulunduğu gibi iade kararında sayılan gerekçelerin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 174. maddesinde düzenlenen iddianamenin iadesi nedenleri arasında bulunmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (İSTANBUL) 19. Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 06/12/2021 tarihli ve 2021/1045 Değişik İş sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 07/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.