Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/3407 Esas 2022/14375 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/3407
Karar No: 2022/14375
Karar Tarihi: 08.09.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/3407 Esas 2022/14375 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Karar, bir kişinin konut dokunulmazlığını ihlal etmesi suçuna ilişkindir ve mahkumiyetle sonuçlanmıştır. Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın en ağırından fazla olamayacağına ilişkin kanun hükmüne göre önceki hükümlülüklerinden en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiği belirtilmiştir. Sanığın mükerrir olduğu vurgulanarak hangi ilamın tekerrüre esas alındığı kararında belirtilmese de tekerrüre esas alınan ilamın gösterilmesine gerek bulunmadığı ifade edilmiştir. Ancak CMK'ya eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasa'ya aykırı bulunması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. İlgili kanun maddeleri 5275 sayılı Kanun'un 108/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi, 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi, CMK'nın 251. maddesi, Anayasa'nın 38. maddesi ve Anayasa Mahkemesi'nin 14.01.2021 tarihli 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararıdır.
2. Ceza Dairesi         2021/3407 E.  ,  2022/14375 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Konut dokunulmazlığını ihlal etme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Mahkemece hangi ilamın tekerrüre esas alındığı karar yerinde belirtilmemiş ise de; 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesinde yer alan "tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmü uyarınca önceki hükümlülüklerinden en ağırının tekerrüre esas alınması gerektiği, yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/01/2013 tarih ve 2012/6- 1431 esas, 2013/18 karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, sanığın mükerrir olduğunun belirtilmesinin yeterli olduğu, hükümde tekerrüre esas alınan ilamın gösterilmesine gerek bulunmadığı, bu durumun infaz aşamasında gözetilebileceği hususu göz önüne alındığında tekerrüre esas alınan ilamın gösterilmemesi bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    24.10.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38. maddesiyle 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 08/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara