Esas No: 2022/4076
Karar No: 2022/14433
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/4076 Esas 2022/14433 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/4076 E. , 2022/14433 K."İçtihat Metni"
Karşılıksız yararlanma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Kdz. Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/09/2021 tarihli ve 2020/6267 sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii KDZ. EREĞLİ Sulh Ceza Hâkimliğinin 28/09/2021 tarihli ve 2021/1468 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10/03/2022 gün ve 94660652-105-67- 28926-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/04/2022 gün ve 2022/40795 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Adı geçen suçtan yapılan soruşturma sonunda, şüphelinin kullanmış olduğu elektriğin sayaçtan geçtiği, sayacın tüketim miktarını kaydettiği ve tüketilen elektriğin miktarının belirlenmesinin engellenmesinin mümkün olmadığından bahisle, ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de;
Somut olayda; şüphelinin "..... Mahallesi ....n Gazi C. N. 12/3 ...../Zonguldak" adresindeki meskeninde kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla, müşteki kurum tarafından şikayette bulunulduğu, bu doğrultuda dosyaya sunulan ..... Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından tutulan 11/07/2019 tarihli ve CE00052647 sayılı, 18/11/2019 tarihli ve .... sayılı Kaçak Elektrik Tüketimi Tespit Tutanaklarında şüphelinin "sayaçtan geçmeden ölçümsüz şekilde tüketim yaptığı" şeklinde tespitin bulunduğu, yine 18/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda, şüphelinin 11/07/2019 ve 18/11/2019 tarihinde tespit edilen kaçak kullanımına ilişkin vergili cezasız tüketim bedellerinin belirlendiği, bu halde şüphelinin kaçak kullanım yaptığı iddiasına ilişkin kamu davası açılmasına yeter delil bulunmakla birlikte, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 168/4. maddesindeki "Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.” ve anılan Kanun'un 168/5. maddesindeki “Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz.” şeklindeki düzenlemeler uyarınca, şüphelinin ifadesi alınarak mevcut zararı gidermek isteyip istemediğinin sorulması, zararı karşılamak istediğini bildirmesi halinde, kendisine makul süre verilmesi, zararın kısmen karşılanması durumunda, kısmen ödemeye ilişkin müştekinin rızasının olup olmadığının sorulması, sonucuna göre şüphelinin hukuki durumun tayin ve takdiri gerektiği gerekçesiyle itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı Kanun'un 160. maddesi uyarınca, bir suçun işlendiği ihbarını alan Cumhuriyet savcısı, delil toplayıp maddi gerçeği araştırmaya başlayarak, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunması halinde, aynı Kanun'un 170/2. maddesi uyarınca iddianame düzenleyip kamu davasını açmakla, yeterli şüphe bulunmaması halinde ise Kanun'un 172. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına karar vermekle görevli bulunmaktadır. Buna karşın Cumhuriyet savcısının kararına itiraz üzerine Sulh Ceza Hakimliğince Cumhuriyet savcısı tarafından gerekli delillerin toplanmadığı veya araştırmanın olayın özelliğine göre yetersiz ve yüzeysel kaldığının açıkça anlaşıldığı durumlarda, soruşturmanın eksik yapıldığından bahisle, genişletilmesine gerek görürse bu hususu açıkça belirtmek suretiyle CMK’nın 173/3. maddesi uyarınca soruşturmanın genişletilmesi kararı vererek, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir, Cumhuriyet Başsavcılığı belirtilen eksikleri tamamlayıp delilleri topladıktan sonra itirazı incelemek üzere dosyayı yeniden Sulh Ceza Hakimliğine gönderecektir. Sulh Ceza Hakimi bu kez dosyayı inceleyip itirazı kabul veya reddedecektir.
İnceleme konusu dosyada, şüpheli ... hakkında Kdz. Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda, şüphelinin "..... Mahallesi .... Gazi Cad. No: 12/3 ..../Zonguldak" adresindeki meskeninde kullanmış olduğu elektriğin sayaçtan geçtiği, sayacın tüketim miktarını kaydettiği ve tüketilen elektriğin miktarının belirlenmesinin engellenmesi gibi bir durumun bulunmadığı belirtilerek ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ve bu karara süresinde yapılan itiraz da itiraz merciince aynı gerekçelerle reddedilmiş ise de;
Dosyaya sunulan 11/07/2019 tarihli ve CE00052647 sayılı, 18/11/2019 tarihli ve .... sayılı Kaçak Elektrik Tüketimi Tespit Tutanaklarında şüphelinin "sayaçtan geçmeden ölçümsüz şekilde tüketim yaptığı" şeklinde tespitin bulunduğu, ayrıca 18/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda, şüphelinin 11/07/2019 ve 18/11/2019 tarihinde tespit edilen kaçak kullanımlarına ilişkin vergili cezasız tüketim bedellerinin belirlendiği, buna göre 6352 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında 5237 sayılı TCK'nın 163/3. ve 168/5. maddelerine göre soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca katılan kurumun cezasız ve vergili gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun cezasız ve vergili gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair bildirimde bulunulması gerektiği ve bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararının soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde bu bir dava şartı olduğundan TCK'nın 168/5. maddesine göre kamu davasının açılamayacağı da dikkate alınarak şüphelinin zararı tazmin etmemesi halinde hakkında kamu davası açılması gerektiğinden itiraz merciince itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (KDZ. EREĞLİ) Sulh Ceza Hakimliğince kesin olarak verilen 28.09.2021 tarihli ve 2021/1468 D. İş sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 12/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.