Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/1271 Esas 2022/14437 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/1271
Karar No: 2022/14437
Karar Tarihi: 12.09.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/1271 Esas 2022/14437 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2022/1271 E.  ,  2022/14437 K.

    "İçtihat Metni"

    Nitelikli hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal ve kasten yaralama suçlarından sanık ...'in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/2-h, 151/1, 116/1, 119/1-c, 86/2, 86/3-e ve 35. maddeleri gereğince 5 yıl hapis, 4 ay hapis (iki kez), 12 ay hapis (iki kez), 3 yıl 9 ay hapis ve 4 ay 15 gün hapis cezaları ile,
    Sanık ...'nın 5237 sayılı Kanun'un 142/2-h, 151/1, 116/1, 119/1-c, 86/2, 86/3-e ve 35. maddeleri gereğince, 6 yıl hapis, 6 ay hapis (iki kez), 18 ay hapis (iki kez), 4 yıl 6 ay hapis ve 4 ay 15 gün hapis cezaları ile cezalandırılmalarına dair NAZİLLİ 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/06/2015 tarihli ve 2015/133 esas, 2015/223 sayılı kararının, Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 26/01/2016 tarihli ve 2015/28278 esas, 2016/877 karar sayılı ilamı ile kesinleşmesini müteakip,
    Hükümlü ... hakkında 5237 sayılı Kanun'un 32. maddesinin değerlendirilmesine ilişkin yeniden yargılanma talebinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 09/02/2017 - 29/01/2021 tarihli ve 2015/133 esas, 2015/223 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair mercii Nazilli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/02/2021 tarihli ve 2021/125 değişik iş sayılı kararı ile,
    Hükümlü ... hakkında 5237 sayılı Kanun'un 32. maddesinin değerlendirilmesine ilişkin yeniden yargılanma talebinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 10/02/2021 tarihli ve 2015/133 esas, 2015/223 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair mercii Nazilli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/02/2021 tarihli ve 2021/133 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 23/11/2021 gün ve 94660652-105-09-7156-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31/12/2021 gün ve 2021/144799 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 21/12/2020 tarihli ve 2020/24371 esas, 2020/19540 karar sayılı ilamında yer alan, "hükümlünün yargılama sırasında “antisosyal kişilik bozukluğu” olduğuna ilişkin beyanda bulunulmadığı gibi bu konuda dosyada herhangi bir bilgi ve belge de bulunmaması, ... suç tarihinden önce düzenlenen, hükümlüde “antisosyal kişilik bozukluğu (kronik nitelik kazanmış)” olduğu ve askerliğe elverişli olmadığına dair sağlık kurulu raporunun hükmün kesinleşmesinden sonra ibraz edilmesi karşısında; anılan raporun, 5271 sayılı CMK’nin 311/1-e maddesi kapsamında yeni delil ortaya konulması olarak değerlendirilerek, 5237 sayılı TCK’nin 32. maddesine göre hükümlünün suç tarihinde akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca düzenlenecek rapor ile tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğinden, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine dair karara itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir" şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
    1- Hükümlü ... yönünden yapılan değerlendirmede;
    Nazilli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/06/2015 tarihli kararının kesinleşmesini müteakip, hükümlü ...'nın yargılamanın yenilenmesine dair dilekçesine ek olarak ibraz ettiği Isparta Asker Hastanesi tarafından tanzim edilen 02/05/2008 tarihli ve 758 sayılı raporda adı geçen hükümlünün "ileri derecede antisosyal kişilik" şeklinde tanısı bulunduğunun tespit edildiği ve mahkemesince yapılan yargılama aşamasında da anılan hususun ileri sürülmediğinin anlaşılması karşısında, hüküm tarihinde mahkemesince bilinmeyen ve sonradan ortaya çıkan bu durum nedeniyle, hükümlünün 5237 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca tespiti lüzumunun bulunması gerektiğinden bahisle, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilerek bu yönde rapor alındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde,
    2- Hükümlü ... yönünden yapılan değerlendirmede;
    Nazilli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/06/2015 tarihli kararının kesinleşmesini müteakip, hükümlü ...'in yargılamanın yenilenmesine dair dilekçesine ek olarak ibraz ettiği Ankara Asker Hastanesi tarafından tanzim edilen 14/09/2009 tarihli ve 5190 sayılı raporda adı geçen hükümlünün "Kronik nitelik kazanmış antisosyal kişilik" şeklinde tanısı bulunduğunun tespit edildiği, yine Ödemiş İlçe Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 01/02/2018 tarihli ve 9900242 sayılı raporda hükümlü hakkında "antisosyal kişilik bozukluğu" tanısının belirtildiği ve mahkemesince yapılan yargılama aşamasında da anılan hususun ileri sürülmediğinin anlaşılması karşısında, hüküm tarihinde mahkemesince bilinmeyen ve sonradan ortaya çıkan bu durum nedeniyle, hükümlünün 5237 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca tespiti lüzumunun bulunması gerektiğinden bahisle, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilerek bu yönde rapor alındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Hükümlüler ... ile ... hakkında, NAZİLLİ 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/06/2015 tarihli ve 2015/133 Esas – 2015/223 Karar sayılı ilamıyla hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme ve kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin sanıklar ve müdafiileri ile o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 26/01/2016 tarihli ve 2015/28278 Esas – 2016/877 Karar sayılı ilamıyla anılan hükümlerin düzeltilerek onanmasına karar verildiği, suç tarihinin 05/05/2015 olduğu ve hükümlüler ya da müdafiilerinin hiçbir aşamada hükümlülerde cezai ehliyetlerini etkileyecek derecede akıl hastalığı bulunduğunu ileri sürmedikleri, ayrıca hükümlülerin adli sicil kayıtlarında da incelemeye konu dosyadaki suç tarihine yakın tarihlerde işledikleri suçlar sebebiyle mahkumiyet kararlarının bulunduğu ve bu kararlarda 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesinin tatbikine rastlanmadığı gibi kanun yararına bozma talebine konu hükümlü ... hakkında Isparta Askeri Hastanesince tanzim edilen 02/05/2008 tarihli raporda ve hükümlü ... hakkında Ankara Askeri Hastanesince tanzim edilen 14/09/2009 tarihli rapor ile Ödemiş İlçe Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 01/02/2018 tarihli raporda hükümlülerde akıl hastalığı olduğuna ilişkin bir teşhisin bulunmadığı anlaşılmakla; verilen kararlarda bir isabetsizlik görülmemesi nedeniyle hükümlü ... hakkında NAZİLLİ 2. Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen, 17/02/2021 tarihli ve 2021/125 D. İş sayılı karar ile hükümlü ... hakkında Nazilli 2. Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen, 26/02/2021 tarihli ve 2021/133 D. İş sayılı karara yönelik kanun yararına bozma istemlerinin REDDİNE, 12/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara