Esas No: 2022/5344
Karar No: 2022/14781
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/5344 Esas 2022/14781 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/5344 E. , 2022/14781 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunun nitelikli hırsızlık suçu ile beraber ve birden fazla kişi birlikte işlenmiş olması nedeniyle uzlaşma kapsamında olmadığı belirlenerek ve hükmedilen cezaların türü ve süresine göre sanık ... müdafiinin duruşmalı temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, sanıklar ..., ..., ... hakkında aynı Kanun’un 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Hüküm tarihinde Aydın E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanık ...’a duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün verildiği 23/12/2015 tarihli duruşmada hazır edilmeyerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması,
2-TCK'nın 220. maddesinde tanımlanan "örgütün" varlığının kabul edilebilmesi için hiyerarşik ilişki içinde olan en az üç kişiden teşekkül etmesi, örgütün yapısının sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan belirsiz sayıda suçları işlemeye elverişli bulunması, suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme ile işbirliği, eylemli paylaşım anlayışı içinde hareket etmesi ve bu amaçlar doğrultusunda faaliyette bulunup, "devamlılık" göstermesi gerekir.
Örgüt niteliği itibarıyla devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil iştirak iradesinden söz edilebilecektir. Ancak, amaçlanan suçları işlemede kolaylık sağladığı için işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan örgütün varlığı için, amaç suçları işleme zorunluluğu olmadığı da dikkate alındığında, devamlılığın belirlenmesi noktasında yalnız amaç suçların sürekli bir şekilde işlenmesi değil, öncelikli olarak, amaç suçları sürekli biçimde işleme kararlılığının mevcut olup olmadığının araştırılması zorunludur.
Örgüt soyut bir birleşme değildir, bünyesinde hiyerarşik bir ilişki hakimdir. Bu hiyerarşik ilişki, bazı örgüt yapılanmalarında gevşek bir nitelik taşıyabilir. Bu ilişki dolayısıyla örgüt, mensupları üzerinde hakimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazanmaktadır.
Sanıklara yüklenen suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek ve üye olmak suçunun her bir sanık bakımından ne şekilde sübuta erdiği, sanıkların kurup, yönetip üyesi oldukları kabul edilen suç örgütünün hiyerarşi, işbölümü ve elverişlilik unsurlarının ne şekilde gerçekleştiği, buna ilişkin sübut delillerin nelerden ibaret olduğu delilleriyle birlikte ayrı ayrı tartışılıp açıklanıp denetime imkan verecek şekilde karar yerinde gösterilmeden, sanıkların örgüt hiyerarşisi dışında iştirak ilişkisi içerisinde hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarını işleyip işlemedikleri karar yerinde tartışılıp gerekçeye yansıtılmadan yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Sanık ...’ın beyanında olaylar sırasında kendi yüzünde puşi, sanıklar ... ve ...’ta ise yüzlerini kapatan bir şey olduğunu, sanık ...’ın ise beyanında sanık ...’ın kafasında kar maskesi, sanık ...’ın yüzünde puşi ile sanık ...’ta ise bere olduğunu söyleyip, sanıkların yüzlerini gizleyerek hırsızlık suçlarını gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, sanıklar ..., ..., ...’ın eylemlerinin TCK'nın 142/2-f bendinde düzenlenen "tanınmamak için tedbir alarak hırsızlık" suçunu oluşturduğu halde, 142/1-b maddesinden uygulama yapılması,
4-Sanıklar ..., ..., ...’ın işlemiş olduğu suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu, yakalanma ile fiili kesinti, iddianame tanzimi ile de hukuki kesintinin oluşacağı, eylemlerin tek bir suç teşkil edeceği gözetilmeden eylem sayısınca 19 kez suç oluşturduğu kabul edilerek fazla ceza tayini,
5-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken suçun gece vaktinde işlenmesi nedeniyle artırım tatbikinde uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6.maddesine muhalefet edilmesi,
6- Hırsızlık suçunun tarihleri, sanık ... beyanları, mahkemenin kabulü ve tüm dosya kapsamı itibarıyla, sanık ...’nın sanıklardan suça konu çalıntı malları farklı tarihlerde aldığının anlaşılması karşısında; sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken yazılı şekilde müşteki sayısınca hüküm kurularak fazla ceza tayin edilmesi,
7-Hükümden sonra 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanık ...’nın eylemine uyan TCK'nın 165/1. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
8-Dosya kapsamından sanık ...'nın eylemlerinin bir bütün halinde örgütün çaldığı eşyaları örgüt menfaati doğrultusunda TCK'nın 165.maddesi kapsamında satın almak ve ya kabul etmek olması nazara alındığında, örgüt adına suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesinin örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçunu oluşturacağı ancak somut olay bakımından örgütün silahlı olduğunun kabul edilmemesi ve TCK'nın 220/6-son cümlesindeki değişiklik karşısında (Ek cümle: 11/4/2013-6459/11 md.) (bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır) örgüt adına suç işleyen sanığın ayrıca örgüte üye olmak suçundan cezalandırılmaması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..., sanıklar ..., ... ve ... müdafiileri ile Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanık ... yönünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümlerde sanıklar ..., ... ve ... haklarında CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine, 14/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.