Esas No: 2022/4086
Karar No: 2022/14778
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/4086 Esas 2022/14778 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/4086 E. , 2022/14778 K."İçtihat Metni"
Hırsızlık suçundan sanık ....'nın 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 492/1, 522, 81/1 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un 4. maddeleri uyarınca 440.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair Kartal(Kapatılan) 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/1996 tarihli ve 1995/1064 esas, 1996/935 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın memnu hakların iadesi talebinin hakkında yasaklanmış hak bulunmadığından bahisle reddine ilişkin İstanbul Anadolu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/05/2020 tarihli ve 1995/1064 esas, 1996/935 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 16/03/2022 gün ve 28116-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/04/2022 gün ve 2022/42541 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 13/A-1 maddesinde, "(1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması, b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması, gerekir" şeklinde yer alan düzenlemeye nazaran, 5237 sayılı Kanun ile diğer kanunlardaki suçlardan mahkumiyetin doğal sonucu olarak hak yoksunluğunun meydana geldiği durumlarda, hak yoksunluğuna neden olan suçun infazını müteakip, yasal şartların yerine gelmesi halinde mahkemesince memnu hakların iadesine karar verilmesi gerektiği gibi, belirtilen koşulların bulunmaması durumunda talebin reddine karar verileceği, somut olayda; sanık hakkında hak yoksunluğuna neden olan dosya kapsamındaki hırsızlık suçundan aldığı cezasının 24/02/1997 tarihinde infaz edildiği ve infaz tarihi üzerinden 3 yıllık sürenin geçmiş olduğu anlaşılmakla, 5352 sayılı Kanun'un 13/A-1 maddesindeki diğer şartlar değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kartal 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/1996 tarihli ve 1995/1064 Esas - 1996/935 Karar sayılı kararı ile 765 sayılı TCK’nın 492/1, 61, 522/, 81 ve 647 sayılı Kanunun 4. maddeleri uyarınca 440,000 TL adli para cezası ile mahkûmiyetine karar verilen ve hakkındaki bu mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinin ardından hükümlünün 03.03.2020 tarihli dilekçesi ile yasaklanmış haklarının iadesi isteminde bulunduğu halde, mahkemece herhangi bir memnu hak yoksunluğunun bulunmadığının tespiti ile talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yasaklanmış hakların geri verilmesi, belli bir suç veya cezaya mahkûmiyete bağlı olarak gerek Ceza Kanunu’nda, gerekse diğer kanunlarda öngörülen çeşitli hak yoksunluklarının kaldırılmasını sağlayan hukuki bir düzenleme olup, 765 sayılı TCK’nın 121 ve 124. maddeleri ile 1412 sayılı CMUK’nın 416 ve 420. maddelerinde yer alan “yasaklanmış hakların geri verilmesi” kurumuna, 5237 sayılı TCK’da ve 5271 sayılı CMK’da yer verilmemiş, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 38. maddesiyle 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’na 13/A maddesi eklenmek suretiyle tekrar düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile ceza mahkûmiyetinden doğan müebbet hak yoksunluklarının giderilmesi amaçlanmıştır.
5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’na eklenen 13/A maddesinde, 5237 sayılı TCK dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebileceği, bunun için, TCK’nın 53. maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması gerektiği belirtilmektedir. Yasaklanmış hakların geri verilmesi için cezanın infaz edilmiş olması ve kişinin infazın tamamlanmasından itibaren üç yıllık süre içerisinde yeni bir suç işlememesi ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekecektir.
Bu itibarla, mahkûm olduğu adli para cezasını infaz eden hükümlü ....nın talebinin yukarıda izah edilen 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’na eklenen 13/A maddesi kapsamındaki yasaklanmış haklarının iadesi niteliğinde olup, mahkemece talebin kabulü ile bu yönde araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (İSTANBUL ANADOLU) 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 07.05.2020 tarihli ve 1995/1064 Esas - 1996/935 Karar sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca BOZULMASINA, gereğinin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 14/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.