Esas No: 2018/16392
Karar No: 2021/5357
Karar Tarihi: 06.04.2021
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/16392 Esas 2021/5357 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
Sanıkların eylemlerinin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibariyle 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasa kapsamında kaldığı cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresinin kamu davasına katılmasına karar verilmiş olması hükmü temyize hak vermeyeceğinden Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II) Sanık ..."ın temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
İki erkek şahsın kahvehanede kaçak sigara sattıkları, uzun olanının sırt çantası bulunduğu ihbarı üzerine, kardeş olan sanıkların eşgale uyan kişiler olarak ihbara konu yerde tespit edildikleri, temyiz dışı sanık ..."a sırt çantasında ne olduğu sorulduğunda sanığın sigara olduğunu söyleyerek çantayı teslim etmesi üzerine çantada 171 paket kaçak sigaranın ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda; sanıklar aşamalardaki savunmalarında, ticari amaçlarının bulunmadığını beyan etmişler, olaya müdahale eden kolluk görevlilerince sanıkların kaçak sigara sattıklarına ilişkin bir tespit yapılmamıştır. Sanıklar ve kaçak eşya konusunda mahkemece verilmiş usulüne uygun bir arama kararı olmadığı gibi gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından da verilmiş bir yazılı arama izni ya da Cumhuriyet Savcısına ulaşılamaması nedeniyle kolluk amirince verilmiş yazılı arama emri de bulunmaması karşısında hukuka aykırı arama sonucu ele geçen eşyanın yasak delil niteliğinde olduğu, bu eşyanın kaçak olmasının durumu değiştirmeyeceği, ticari miktar ve mahiyette de olmayan suça konu sigaraları sanık ..."ın ticari amaçla aldığına ve taşıdığına dair herhangi bir ikrarı bulunmadığı
da nazara alındığında sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken Anayasanın 38/2, 5271 sayılı CMUK"nun 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkralarına göre hukuka aykırı surette elde edilen delillere dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın ilgili hükümleri (5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2) somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2. Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK"nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK"nun 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
3. Gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 52/2 maddesi yerine TCK"nun 52. maddesinin yazılması suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4. Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle bir karar verilmesinin gerekmesi,
5. Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK"nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK"nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
6. Yargılama giderleri ile ilgili olarak, 5271 sayılı CMK"nun 324. maddesinin 2. fıkrasında "Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir.” şeklindeki açık hükmü ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 26/05/1935 gün ve 111/7 sayılı "yargılama giderleri hükmün tamamlayıcı parçası olduğundan ilamlarda açıklanmalı, kime yükletileceği belirtilmedir" ve yine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel
Kurulu"nun 02/05/1966 gün ve 4/3 sayılı "tefhim edilmekle hükmün esasını oluşturan kısa kararda yargılama giderinin miktarı ve kime ne miktada yükleteceği belirtilerek, sanığın yükümlülüğü öğrenmesinin sağlanması ve bu sayede sanığın yargılama giderlerine karşı temyiz davası açıp açmama hususunda karar verme olanağı tanınması gerektiğini” belirten kararları karşısında, hükmün esasını oluşturan kısa kararda, sanığın yükümlülüğünü öğrenmesi ve buna göre yargılama giderleri yönünden temyiz yoluna başvurup başvurmayacağı hususunda karar vermesine imkan tanımak için, yargılama giderlerinin kime yükleneceğinin ve bu yükümlülüğün ne miktar olacağının belirtilmesi gerektiği, ancak mahkemece kısa kararda yargılama gideri kısmı boş bırakılarak yargılama giderleri ile ilgili miktar açıklanmadan usul ve yasaya aykırı hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.