Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/3264 Esas 2022/14838 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/3264
Karar No: 2022/14838
Karar Tarihi: 15.09.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/3264 Esas 2022/14838 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlamalarıyla mahkumiyet kararı verilmiştir. Sanık müdafii tarafından yapılan temyiz başvurusunda, soruşturma aşamasında atanan müdafiinin yargılama sırasında hazır bulunmadığı ve gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmediği gerekçeleriyle reddedilmiştir. Sanık tarafından yapılan temyiz başvurusu da reddedilmiştir. TCK'nın 53. maddesi uyarınca öngörülen hak yoksunlukları infaz aşamasında gözetilirken, 7242 sayılı Kanun'un 10. maddesi ile yapılan değişiklik de dikkate alınmalıdır.
TCK'nın 53. maddesi: \"Bir suçtan mahkumiyet hükmüne hükmedilen kimse, ayrıca hükmolunan yasaklama veya hak yoksunluğuna da tabi tutulabilir.\"
1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi: \"Temyiz isteminin kabulü halinde başka bir mahkemece aynı nitelikte karar verilebileceği tarih itibariyle mevcut kanunlar ve mahkeme icraatlarına göre karar verilir.\"
5271 sayılı CMK'nın 150. maddesi: \"Kişi, kendi savunmasını yapabilecek durumda ise, kendisi savunmasını yapar. Ancak, zorunlu müdafii bulunması gerekiyorsa, savunmasını o yapar.\"
2. Ceza Dairesi         2021/3264 E.  ,  2022/14838 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Sanık hakkında kurulan hükümlere yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanığın 19/01/2016 tarihli mahkemesinde alınan ifadesinde, savunmasını kendisinin yapacağını beyan ettiği, 5271 sayılı CMK'nın 150. maddesinin 2. ve 3. fıkraları gereğince sanığa zorunlu müdafi atanmasını gerektirecek bir durumun da bulunmadığı, sanığa soruşturma aşamasında ve sorgu sırasında atanan müdafii ile yargılama sırasında aynı anda hazır bulunmadığı, bu nedenle müdafiilik ilişkisinin kurulmadığı, gerekçeli kararın bu müdafiiye tebliğ edildiği anlaşılmakla; sanığa soruşturma aşamasında atanan Av. ... YALÇIN’ın sanık hakkındaki hükümleri temyize yetkisi bulunmadığı belirlenmekle; sanık müdafiinin temyiz isteminin,1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    2- Sanık hakkında kurulan hükümlere yönelik sanığın temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanığın 19/01/2016 tarihli mahkemesinde alınan ifadesinde, savunmasını kendisinin yapacağını beyan ettiği, 5271 sayılı CMK'nın 150. maddesinin 2. ve 3. fıkraları gereğince sanığa zorunlu müdafi atanmasını gerektirecek bir durumun da bulunmadığı, sanığa soruşturma aşamasında ve sorgu sırasında atanan müdafii ile yargılama sırasında aynı anda hazır bulunmadığı, bu nedenle müdafiilik ilişkisinin kurulmadığı, her ne kadar 05/02/2016 tarihli karar Av. ... ....’a tebliğ edilmiş ise de, adı geçen avukatın görevinin iddianamenin kabul kararı ile kendiliğinden sona ermiş olması nedeniyle sanık müdafii sıfatıyla hükmü temyize hak ve yetkisi olmadığının ve gerekçeli kararın sanığa da tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın 25/05/2016 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 15/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara