Esas No: 2022/3725
Karar No: 2022/14944
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3725 Esas 2022/14944 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/3725 E. , 2022/14944 K.Özet:
Suça sürüklenen çocuk ve sanık hakkında açılan davalarda, müştekiye yönelik mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerinin temyiz edilemeyeceği belirtilmiştir. Suça sürüklenen çocuk hakkında açılan hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından dolayı verilen mahkumiyet hükmü, zamanaşımı nedeniyle düşürülmüş; diğer suçlardan verilen mahkumiyet hükümleri ise yerinde görülmüştür. Sanık hakkında verilen hapis cezasında hesap hatası yapıldığı belirtilerek, fazla ceza tayin edildiği tespit edilmiştir. Bu nedenle hükmün bozulmasına ve sanığın indirimi uygulandıktan sonra 8 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Detaylı bilgi için 6217 sayılı Yasa'nın 26. maddesi, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un geçici 2. maddesi, TCK'nın 53, 62, 116, 119, 141, 142, 143 ve 168. maddeleri, CMK'nın 317 ve 322. maddeleri incelenmelidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... hakkında müşteki.....’a yönelik mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
14.04.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa'nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuğun ve sanığın temyiz istemlerinin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müşteki ...’e yönelik hırsızlık ve müşteki ...’a yönelik konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun 13/01/2013 günü gece vakti sayılan saat 21.30 sıralarında müşteki ...'e ait kamyonun kasa pimlerini sökerek kamyonda bulunan kolaları çalması; suça sürüklenen çocuğun temyiz dışı ... ile birlikte 14/01/2013 günü gündüz vakti sayılan saat 15.00 sıralarında, müşteki ...'ın evine hırsızlık amaçlı girip çeşitli eşyaları çalması şeklindeki eylemlerine uyan ve müşteki ...'e yönelik TCK’nın 141/1, 143/1 ve 31/3 maddelerinde düzenlenen hırsızlık suçu; müşteki ...’a yönelik aynı Kanun’un 116/1, 119/1-c ve 31/3. maddelerinde düzenlenen konut dokunulmazlığının ihlali suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2. maddelerinde öngörülen 5 yıl 4 aylık zamanaşımının, ilk mahkumiyet tarihi olan 24/03/2015 tarihinden karar tarihine kadar geçmiş bulunduğu gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında “müşteki ...’e yönelik hırsızlık ve müşteki ...’a yönelik konut dokunulmazlığının ihlali suçundan” açılan kamu davasının, CMK'nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
3-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekiler ... ve .....’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
4-Sanık ... hakkında müşteki ...’e yönelik hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b ve 143. maddeleri uyarınca belirlenen 2 yıl 6 ay hapis cezasından, aynı Kanun'un 168/1. maddesi uyarınca 2/3 oranında indirim yapılırken, 10 ay hapis cezası yerine, hesap hatası sonucu 20 ay hapis cezasına hükmedilmesi ve ardından, aynı Kanun'un 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken, 8 ay 10 gün hapis cezası yerine 16 ay 20 gün hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMK'nın 322. maddesi uyarınca sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b ve 143. maddeleri uyarınca hükmolunan 2 yıl 6 ay hapis cezasından, aynı Kanun'un 168/1. maddesi uyarınca 2/3 oranında indirim yapılarak 10 ay hapis cezasına, aynı Kanun'un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılıp, sonuç olarak sanığın 8 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.