Esas No: 2021/4032
Karar No: 2022/15009
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/4032 Esas 2022/15009 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/4032 E. , 2022/15009 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik müşteki kurum vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Kamu davası açıldıktan sonra usulüne uygun şekilde mahkemeye başvurarak katılan sıfatını kazanmayan müşteki vekilinin kararı temyiz etme hakkı bulunmadığından temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
6352 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 05/07/2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında 5237 sayılı TCK'nın 163/3. ve 168/5. maddelerine göre soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca katılan kurumun cezasız ve vergili gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun cezasız ve vergili gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair bildirimde bulunulması gerektiği ve bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararının soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde bu bir dava şartı olduğundan TCK'nın 168/5. maddesine göre kamu davasının açılamayacağı ve eğer soruşturma aşamasında bu ihtar işlemi yapılmamış olmasına rağmen sanık tarafından kovuşturma aşamasında katılan kurumun zararının tamamen karşılanması halinde bu ödemenin soruşturma aşamasında yapılmış gibi kabul edilerek sanık hakkında CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerekeceği, somut olayda da bu açıklamalar ışığında sanığa soruşturma aşamasında ödeme ihtarı yapılmamış olması, kovuşturma aşamasında da bilirkişi raporu alınmadığı, bilirkişi raporuyla tespit edilecek olan vergili cezasız zarar miktarını ödemesi halinde davanın düşmesine karar verileceği ihtarında bulunulmaması karşısında, belirtilen şekilde işlem yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.