Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/12015 Esas 2015/7142 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/12015
Karar No: 2015/7142
Karar Tarihi: 12.11.2015

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/12015 Esas 2015/7142 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bolvadin Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2012/260 (E) ve 2013/41 (K) numaralı karar, marka hakkına tecavüz suçuyla ilgilidir. Sanık E.. A..'ın temyiz isteği yasal süresi içinde verilmediği için reddedilirken, diğer sanık H.. K.. hakkında verilen hüküm BOZULUR. Sanık H.. K..'ın işyerinde iltibas yoluyla taklit edilmiş 1200 adet teneke kutunun ele geçirilmesi sonucu mahkumiyetine karar verilmesi yerine, sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği belirtilir. Kararda, yerel mahkemenin Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesi sıfatıyla davayı görüntülediği ve avukatlık ücretiyle ilgili hatalar yapıldığı da vurgulanır. Kanuna uygun olarak yapılacak düzeltmeler sonrası karar ONANIR.
Kanun maddeleri: 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri (sanık E.. A..'ın temyiz talebinin reddi için), 5320 sayılı Kanun'un 8/1.madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi (hükmün düzeltilmesi için)
19. Ceza Dairesi         2015/12015 E.  ,  2015/7142 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 7 - 2013/110524
    MAHKEMESİ : Bolvadin Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 31/01/2013
    NUMARASI : 2012/260 (E) ve 2013/41 (K)
    SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    I- Sanık E.. A.."ın temyizine yönelik yapılan incelemede;
    Temyiz dilekçesinin yasal süresi içinde verilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun"un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca tebliğnameye uygun olarak, sanığın TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
    II- Katılan vekilinin sanık H.. K.. hakkında kurulan hükme yönelik temyizi ile sanık H.. K.. müdafiinin temyizine yönelik yapılan incelemede;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    1- Yerel mahkeme söz konusu davaya Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesi sıfatıyla baktığından hüküm tarihi itibariyle avukatlık asgari ücret tarifesine göre 1.980 TL avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.200 TL avukatlık ücretine hükmedilmesi,
    2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 25/07/2011 yerine, 2011 olarak yazılması,
    Kanuna aykırı ve katılan vekili ile sanık H.. K.. müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1.madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye kısmen uygun olarak, hüküm fıkrasından vekalet ücreti ile ilgili kısım çıkarılarak yerine "Katılan kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.980 TL avukatlık ücretinin sanık H.. K.."den alınarak katılana verilmesine" ibaresinin yazılması ve gerekçeli karar başlığında yer alan suç tarihine ilişkin kısımdan “2011” ibaresinin çıkarılarak yerine “25/07/2011” yazılması suretiyle DÜZELTİLMESİNE, ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA,
    III- Katılan vekilinin sanık E.. A.. hakkındaki temyizine gelince;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Katılan vekilinin şikayeti üzerine, sanık H.. K.."e ait işyerinde 25/07/2011 günü yapılan aramada, iltibas yoluyla taklit edilmiş 1200 adet teneke kutunun ele geçirilmesi ve sanık Enver"in aşamalarda değişmeyen savunmasında siparişleri kendisinin vermediğini beyan etmesi karşısında; sanığın atılı suçtan beraati yerine diğer sanığın soyut anlatımlarına dayanılarak mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara