Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/5320 Esas 2022/15068 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/5320
Karar No: 2022/15068
Karar Tarihi: 20.09.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/5320 Esas 2022/15068 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2022/5320 E.  ,  2022/15068 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, tehdit, kasten yaralama
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    I-Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerine görülmemiştir. Ancak;
    Tekerrür uygulamasına esas alınan Karşıyaka 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/963 Esas sayılı ilamındaki mahkûmiyetin uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 18/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesi uyarınca ve anılan madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verileceğinin öngörülmesi nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının kabulünde zorunluluk bulunması ve bu mahkumiyeti yerine adli sicil kaydında yer alan İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/440 Esas sayılı kararı ile TCK'nın 125/1-3-a-4. maddeleri uyarınca verilen hapisten çevrilen 7000 TL adli para cezasına ilişkin mahkumiyetinin tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasından TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılmasına ve yerine “ İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/440 Esas sayılı kararı ile TCK'nın 125/1-3-a-4. maddeleri uyarınca verilen hapisten çevrilen 7000 Tl adli para cezasına ilişkin cezasının tekerrüre esas alınarak sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve buna bağlı olarak denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi'' ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II-Sanık hakkında kamu malına zarar verme, müşteki ...’e yönelik hakaret, kasten yaralama, tehdit, müştekiler ..., ..., ..., ...’e yönelik hakaret suçlarından kurulan hükümlere yönelik sanık ile İçişleri Bakanlığı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmeyen kamu malına zarar verme suçundan zarar gören şikayetçi İçişleri Bakanlığının gerekçeli kararın tebliği üzerine hükmü temyiz ettiği anlaşıldığından, şikayetçi kurumun 5271 sayılı CMK'nın 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    1- Şikayetçi İçişleri Bakanlığı’nın duruşmadan haberdar edilip iddia ve delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, iddia hakkı kısıtlanmak suretiyle CMK’nın 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılması,
    2- Sanık hakkında müşteki ...’e yönelik hakaret, kasten yaralama ve tehdit suçlarından kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, sanık hakkında bu suçlardan mahkumiyet hükümleri kurulduğu, suç tarihinde tehdit suçunun uzlaşma kapsamında bulunmaması nedeniyle uzlaştırmanın mümkün olmadığı anlaşılmış ise de; TCK’nın 106/1-1.cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma kapsamına alındığı, bu nedenle CMK’nın 253/3. maddesinin uygulanma koşullarının ortadan kalktığı, sanık ile katılan arasında söz konusu kanun değişikliğine göre, tehdit, kasten yaralama ve hakaret suçları yönünden uzlaştırma işlemi uygulanıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    3- Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükümde, sırasıyla 5237 sayılı TCK’nın 125/1, 125/3, 125/4, 43. maddeleri ile hüküm kurulup sanığa sonuç ceza 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası verilmesi gerekirken, sıralamada hata yapılarak sanığa 1 yıl 15 gün hapis cezası olarak eksik ceza belirlenmesi,
    4- Sanık hakkında hakaret suçundan TCK’nın 125/1-3-a maddeleri gereğince davası açıldığı halde sanığa ek savunma hakkı verilmeden 5237 sayılı TCK'nın 125/4 maddesi uygulanarak 5271 sayılı CMK'nın 226/1. maddesine aykırı davranılması,
    5- Tekerrür uygulamasına esas alınan Karşıyaka 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/963 Esas sayılı ilamındaki mahkûmiyetin uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 18/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesi uyarınca ve anılan madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verileceğinin öngörülmesi nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının kabulünde zorunluluk bulunması ve bu mahkumiyeti yerine adli sicil kaydında yer alan İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/440 Esas sayılı kararı ile TCK'nın 125/1-3-a-4. maddeleri uyarınca verilen hapisten çevrilen 7000 TL adli para cezasına ilişkin mahkumiyetinin tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ile müşteki İçişleri Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, (kamu malına zarar verme suçu bakımından diğer yönleri incelenmeyen) hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası hakaret suçundan kurulacak hükümde CMUK'un 326/son maddesinin gözetilmesine, 20/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara