19. Ceza Dairesi 2015/8975 E. , 2015/7063 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : KYB - 2015/223825
Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını pasaportsuz veya pasaport yerine kaim olacak bir vesikayı hamil olmaksızın terk etme eyleminden kabahatli B.. S..’in, 6217 sayılı Kanun’un 7. maddesi ile değişik 5682 sayılı Pasaport Kanunu"nun 33. maddesi gereğince 3.000,00 Türk lirası idari para cezası ile cezalandırılmasına dair Silifke Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğünün 15/05/2014 tarihli ve 22/6 sıra numaralı idari yaptırım karar tutanağına karşı yapılan başvurunun kabulü ile idari yaptırım kararının kaldırılmasına ilişkin Silifke Sulh Ceza Hakimliğinin 31/07/2014 tarihli ve 2014/8 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 04/06/2015 gün ve 36875 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/06/2015 gün ve KYB.2015-223825 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 31/2. maddesinde yer alan "Kanun yoluna başvuru dolayısıyla oluşan bütün masraflar ve vekalet ücreti, başvurusu veya savunması reddedilen tarafça ödenir." şeklindeki hüküm gereğince başvurusu kabul edilen kabahatli lehine savunması reddedilen idare aleyhine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Hükümleri gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Olağanüstü kanun yolu olan ve öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozmanın amacı hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararların Yargıtay’ca incelenmesini, buna bağlı olarak da kanunların uygulanmasında ülke sathında birliğe ulaşmak, hakim veya mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkları toplum ve birey açısından hukuk yararına gidermektir.
Olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma müessesesinin konusunu oluşturabilecek kanuna aykırılık halleri, olağan kanun yolu olan temyiz nedenlerine göre dar ve kısıtlı tutulduğunda kesin hükmün otoritesi korunmuş olur.
26.10.1932 gün ve 29/12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve bu karar esas alınmak suretiyle verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Özel Dairelerin süreklilik arz eden kararlarında belirtildiği üzere, kabul edip etmemenin hakim veya mahkemenin takdirine bağlı olduğu istekler hakkında verilen kararlar ile kanıtların değerlendirilmesine ve şahsi hakka ilişkin kararlar kanun yararına bozma konusu olamaz.
Bu açıklamalara ve yerleşik yargısal kararlara göre (Yargıtay 1. CD’nin 05/11/2008 tarih ve 2008/9091-7078 E.K; 3. CD’nin 14/11/2007 tarih ve 2007/12330-8319 E.K; 11. CD’nin 27/02/2013 tarih ve 2012/28035 E., 2013/3196 K. ve 12. CD’nin 27/12/2012 tarih ve 2012/21561-28771 E.K sayılı kararları ) vekalet ücretinin şahsi hakka ilişkin olması nedeniyle bu hususta kanun yararına bozma talebinde bulunulamayacağından, yerinde görülmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 12/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.