Esas No: 2022/5550
Karar No: 2022/15178
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/5550 Esas 2022/15178 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/5550 E. , 2022/15178 K."İçtihat Metni"
Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ...'un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/2-h, 145 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair Sakarya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/03/2015 tarihli ve 2015/76 esas, 2015/2142 sayılı kararının 24/04/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 24/09/2015 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine hükmün açıklanması ile 5237 sayılı Kanun'un 142/2-h, 145 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun'un 51. maddesi uyarınca ertelenmesine ilişkin SAKARYA 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2016 tarihli ve 2016/337 esas, 2016/550 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 09/05/2022 gün ve 94660652-105- 54-1577-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/06/2022 gün ve 2022/73182 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara ait 5 yıllık denetim süresi içerisinde işlenen ihbara konu basit hırsızlık suçundan Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/03/2016 tarihli ve 2015/1455 esas, 2016/450 sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine karar verilmesini takiben, söz konusu karardaki basit hırsızlık suçunun 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (b-3) bendi uyarınca uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle, taraflar arasında uzlaşma işlemlerinin yapılması amacıyla dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi üzerine, Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/12/2020 tarihli ve 2015/1455 esas, 2016/450 sayılı ek kararı ile taraflar arasında uzlaşma sağlandığı gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verildiği anlaşılmakla birlikte, sonradan ortaya çıkan bu durumun 5271 sayılı Kanun'un 311 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak mahallinde mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği düşünülerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre,
1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi sebebiyle yeniden ele alınıp hükmün açıklanmasına karar verildiğinde, aynı Kanun'un 231/11. maddesi hükmü uyarınca önceki hükümde değişiklik yapılmadan aynen açıklanması, ancak kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen suça sürüklenen çocuğun durumu değerlendirilerek, cezanın yarısına kadar belirlenecek bir kısmının infaz edilmemesi ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine dair cezanın bireyselleştirilmesi hükümlerinin tatbik edilebileceği, bunun dışındaki hususlarda hükmün değiştirilemeyeceği gözetilmeden, denetim süresi içerisinde suç işlediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, bu hususa riayet edilmeyerek 5237 sayılı Kanun'un 51. maddesinin uygulanması suretiyle sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesinde,
2-Sanığın 25/03/2014 tarihinde müştekinin evine girerek burada bulunan para ve eşyaları alması şeklinde gerçekleşen somut olayda, 5237 sayılı Kanun'un 7/2. maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından lehine olan ve eylemine uyan anılan Kanun'un 142/1-b maddesi uyarınca nitelikli hırsızlık suçundan hüküm kurulması gerektiği, suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile 5237 sayılı Kanun'un 142/1-b maddesinin kaldırılarak, 5237 sayılı Kanun'un 142/2-h maddesine "Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında.." hırsızlık suçunun eklendiği, ceza miktarının da artırılarak “beş yıldan on yıla kadar hapis” olarak değiştirildiği cihetle, suç tarihi itibariyle yürürlükte olmayan ve ceza miktarı bakımından sanık aleyhine olan 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile 5237 sayılı Kanun'a eklenen 142/2-h maddesi uyarınca hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde,
3-Sanığın 25/12/2014 tarihli oturumda müştekinin zararını gidermeyi istediğini ifade ettiği, müştekinin de aynı oturumda zararının karşılanması talebinin olmadığını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın yargılama aşamasında etkin pişmanlık iradesi göstermesi nedeniyle hakkında 5237 sayılı Kanun'un 168/2. maddesinde yer alan "Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir" şeklindeki düzenleme uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara ait 5 yıllık denetim süresi içerisinde işlenen ihbara konu basit hırsızlık suçundan Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/03/2016 tarihli ve 2015/1455 esas, 2016/450 sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine karar verilmesini takiben, söz konusu karardaki basit hırsızlık suçunun 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (b-3) bendi uyarınca uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle, taraflar arasında uzlaşma işlemlerinin yapılması amacıyla dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi üzerine, Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/12/2020 tarihli ve 2015/1455 esas, 2016/450 sayılı ek kararı ile taraflar arasında uzlaşma sağlandığı gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verildiği anlaşılmakla birlikte, sonradan ortaya çıkan bu durumun 5271 sayılı Kanun'un 311 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak mahallinde mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği düşünülerek yapılan incelemede;
1-28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile eklenen 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h maddesinin, 25/03/2014 olan suç tarihi itibarıyla yürürlükte olmadığı, sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından lehine olan ve eylemine uyan TCK'nın 142/1-b maddesi uyarınca hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde 142/2-h maddesi ile uygulama yapılarak fazla cezaya hükmedilmesi,
2-Sanığın 25/12/2014 tarihli celsede müştekinin zararını gidermeyi istediğini söylediği, müştekinin ise aynı celse zararının karşılanması talebinin olmadığını beyan etmesi karşısında yargılama aşamasında etkin pişmanlık iradesi gösterilmesi nedeniyle sanık hakkında TCK'nın 168/2. maddesinin uygulanmasının gerekmesi,
3-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi sebebiyle yeniden ele alınıp hükmün açıklanmasına karar verildiğinde, aynı Kanun'un 231/11. maddesi hükmü uyarınca önceki hükümde değişiklik yapılmadan aynen açıklanması, ancak kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumu değerlendirilerek, cezanın yarısına kadar belirlenecek bir kısmının infaz edilmemesi ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine dair cezanın bireyselleştirilmesi hükümlerinin tatbik edilebileceği, bunun dışındaki hususlarda hükmün değiştirilemeyeceği gözetilmeden, denetim süresi içerisinde suç işlediği anlaşılan sanık hakkında hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, bu hususa riayet edilmeyerek 5237 sayılı Kanun'un 51. maddesinin uygulanması suretiyle hükmedilen hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi nedenleriyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (SAKARYA) 6. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 13.06.2016 tarihli ve 2016/337 E., 2016/550 K. sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak üzere BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 21/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.