213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/8725 Esas 2015/6983 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8725
Karar No: 2015/6983
Karar Tarihi: 11.11.2015

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/8725 Esas 2015/6983 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2015/8725 E.  ,  2015/6983 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2011/234779
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/02/2011
NUMARASI : 2009/925 (E) ve 2011/86 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihlerine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
1-2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen beraat kararına yönelik incelemede;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik incelemede ise;
2006 takvim yılına ilişkin defter ve belgeleri incelenmek üzere ibraz yazısının 11.09.2007 tarihinde sanığın bilinen iş yeri adreslerinde bulunamaması üzerine ikametgah adresinde sanığa yapıldığı ve dava konusu şirketin faal olmadığının bildirilmesi karşısında tebliğnamenin ikinci bölüm (a) bendinde işaret edilen bozma nedenine iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
a- Sanığın sorgusunda şirketin aile şirketi olduğunu, sadece ismen müdür olarak göründüğünü, şirket işlerini fiilen abisi İ. A."ın yürüttüğünü, kendisinin işlere karışmadığını savunması karşısında; İ. A."ın şirket işlerine aktif şekilde katılıp katılmadığı araştırılmadan, şirketteki rolü irdelenip değerlendirilmeden ve şirketin diğer ortakları ile sanığa hisselerini devreden önceki hissedarlar dinlenmeden mahkumiyet kararı verilmesi,
b- 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçuna ilişkin olarak; sanığın yetkilisi olduğu kabul edilen şirketin 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediğinin kabul edildiği olayda; sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığının araştırılmadığı ve vergi tekniği raporlarının getirilmediği görülmekle, anılan raporlar getirtilerek, bu faturaları kullanan şirket yetkilileri hakkında dava açılmış olup olmadığının ilgili vergi dairesinden araştırılması, açıldığının tespiti halinde mümkünse birleştirilmesi mümkün olmadığı takdirde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi,faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları kullananların yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları kullanan şirketler ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması; sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, dosya içine faturaların konulmadığı görülmekle; suça konu faturaların onaylı suretleri getirtilip incelenerek, Kanun"da öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, tüm bu araştırmaların sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yetinilerek mahkumiyet kararı verilmesi,
c- Kendini vekil ile temsil ettiren katılan idare lehine, hüküm tarihi itibariyle 1.100 TL yerine 1.000 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki bozma düşüncesine uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara