5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/12421 Esas 2015/6859 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/12421
Karar No: 2015/6859
Karar Tarihi: 09.11.2015

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/12421 Esas 2015/6859 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İzmir 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz süreci sonucunda, sanığın bandrol yükümlülüğüne aykırı davranışları nedeniyle suçlu bulunduğu, ancak bazı hükümlerin bozulduğu belirtilmiştir. Kararın temyiz edilmemesi gerektiği fakat temyiz isteğinin reddi için bir neden bulunmadığı vurgulanmıştır. Bandrol yükümlülüğüne aykırı davranış suçunda mağdurun eser sahibi değil, toplum olduğu belirtilmiş ve sanığın üç farklı tarihte aynı mağdura karşı aynı suçu işlediği anlaşıldığından temel cezada artırıma gidilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu nedenle, sanığın temyiz itirazlarının yerinde olduğu ve hükümlerin bozulduğu kararın kanunlar açısından açıklaması ise şöyledir: 5846 sayılı Kanun'a aykırılık suçu, TCK'nın 43/1. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2015/12421 E.  ,  2015/6859 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 7 - 2013/170767
MAHKEMESİ : İzmir 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2012/708 (E) ve 2013/213 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
I- 26/01/2007 tarihli suçtan kurulan hükme yönelik incelemede:
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanığın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
II- 16/11/2006, 22/11/2006 ve 25/12/2006 tarihli suçlardan kurulan hükümlere gelince;
Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle;
Sanığın 16/11/2006, 22/11/2006 ve 25/12/2006 tarihlerinde bandrolsüz kitap satarken yakalandığı olayda; suç ve iddianame tarihleri dikkate alındığında hukukî kesintinin iddianamenin düzenlenmesi ile gerçekleşeceği, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işlediğinin anlaşılması karşısında verilecek temel cezadan TCK’nın 43/1. maddesiyle artırım yapılması gerektiği gözetilmeden üç ayrı suçtan ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Hemen Ara