Esas No: 2022/7557
Karar No: 2022/15501
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/7557 Esas 2022/15501 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/7557 E. , 2022/15501 K."İçtihat Metni"
Mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından şüpheliler ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Emirdağ Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/06/2021 tarihli ve 2021/1085 soruşturma, 2021/815 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Bolvadin Sulh Ceza Hâkimliğinin 06/09/2021 tarihli ve 2021/968 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 25/06/2022gün ve 23196-2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/07/2022 gün ve 2022/97586 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, müştekinin Belçika'da yaşadığını, eşine ait ancak kendisi tarafından yaz aylarında kullanılan evdeki dolap kapaklarının kırıldığını, bazı giysilerinin çalındığını fark ettiğini ve aralarında husumet bulunan bazı kişilerden şüphelendiğini belirterek şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma sonunda, Emirdağ Başsavcılığınca atılı suçların şikayete tabi olduğu ve evin eski eşe ait olduğu gözetildiğinde şikayet hakkının müştekinin eski eşine ait olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, çalındığı iddia edilen giysilerin müştekiye ait olduğu ve evin müşteki tarafından kullanıldığının anlaşılması karşısında, şüphelilerin ifadelerinin alınması, müştekinin itiraz dilekçesinde belirttiği tanığının dinlenilmesi ve sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği cihetle, eksik soruşturma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi nedeniyle, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, bir suçun işlendiği ihbarını alan Cumhuriyet savcısı, delil toplayıp maddi gerçeği araştırmaya başlayarak, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunması halinde, aynı Kanun’un 170/2. maddesi uyarınca iddianame düzenleyip kamu davasını açmakla, yeterli şüphe bulunmaması halinde ise Kanun’un 172. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına karar vermekle görevli bulunmaktadır. Buna karşın Cumhuriyet savcısının kararına itiraz üzerine Sulh Ceza Hakimliğince Cumhuriyet savcısı tarafından gerekli delillerin toplanmadığı veya araştırmanın olayın özelliğine göre yetersiz ve yüzeysel kaldığının açıkça anlaşıldığı durumlarda, soruşturmanın eksik yapıldığından bahisle, genişletilmesine gerek görürse bu hususu açıkça belirtmek suretiyle CMK’nın 173/3. maddesi uyarınca soruşturmanın genişletilmesi kararı vererek, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir, Cumhuriyet başsavcılığı belirtilen eksikleri tamamlayıp delilleri topladıktan sonra itirazı incelemek üzere dosyayı yeniden Sulh Ceza Hakimliğine gönderecektir. Sulh Ceza Hakimi bu kez dosyayı inceleyip itirazı kabul veya reddedecektir.
İnceleme konusu dosyada, müşteki ...’ın Emirdağ Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan 25/06/2021 tarihli ifadesinde; Belçika’da yaşadığını, eski eşine ait olan ancak kendisi tarafından yaz aylarında kullanılan evdeki dolap kapaklarının kırıldığını, mikrofon kablosunun kesildiğini ve bazı giysilerinin çalındığını belirttiği ve bu olay sebebiyle aralarında önceye dayalı husumet bulunan eski kiracıları ..., ..., ... isimli kişilerden şüphelendiğini bildirerek şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma sonunda, müştekinin sadece şüphelendiğine yönelik beyanına atıf yapılarak müştekinin delil göstermediğinden ve atılı suçların şikayete tabi olduğundan, evin eski eşe ait olduğu gözetildiğinde şikayet hakkının müştekinin eski eşine ait olduğundan bahisle mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; somut olayda gerçekleştiği iddia edilen hırsızlık suçunun takibinin şikayete bağlı olmadığı da dikkate alınarak kolluk marifetiyle bahse konu evde zarar olup olmadığına dair görgü tespit yaptırılması, yine kolluk görevlilerince araştırılarak ve gerekirse yakındaki komşuların tanık ifadesine başvurularak bahse konu evde kimin hangi sürelerle yaşadığının tespit edilmesi, şüphelilerin ifadelerinin alınması, müştekinin itiraz dilekçesinde belirttiği tanığının dinlenilmesi ve tüm bunların sonucuna göre işlendiği iddia olunan hırsızlık suçu da değerlendirilmek suretiyle şüphelilerin hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmediğinden, anılan hususlarda soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (BOLVADİN) Sulh Ceza Hakimliğince kesin olarak verilen 06/09/2021 tarihli ve 2021/968 D. İş sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 26/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.