Esas No: 2022/7562
Karar No: 2022/15497
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/7562 Esas 2022/15497 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/7562 E. , 2022/15497 K."İçtihat Metni"
Mala zarar verme suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 151/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Yalova 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/09/2021 tarihli ve 2019/250 esas, 2021/564sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 03/07/2022 gün ve 6968-2022 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/07/2022 gün ve 2022/100165 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/12/2017 tarihli ve 2017/19084 esas, 2017/28185 karar sayılı ilâmında; " ..Sanığa isnat edilen suçların, CMK'nın 253/3. maddesi kapsamında birlikte işlendiği hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Çözülmesi gereken sorun, hüküm kurulurken uzlaştırma kapsamında olmayan suçtan beraate hükmolunması halinde, sübutunda sorun olmayan ve müstakilen uzlaştırma kapsamında olan suçla ilgili nasıl bir yol izleneceğidir.Bu bağlamda, her iki suçtan yargılama devam ederken hakimin uzlaştırmaya tabi olacağını öngördüğü suçla ilgili olarak dosyayı soruşturma bürosuna göndermesi veya bu düşünceyle tefrik kararı vermesi durumunda, uzlaştırma kapsamında olmayan suç açısından beraat kararı verileceği izlenimi oluşabileceği cihetle, bu hususun ihsası rey olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin belirlenmesi gerekir. Bu sorunun CMKnın 226. maddesinde düzenlenen ek savunma konusuyla birlikte değerlendirilmesi gerekir. Anılan madde "Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez. (2) Cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı hüküm uygulanır. (3) Ek savunma verilmesini gerektiren hâllerde istem üzerine sanığa ek savunmasını hazırlaması için süre verilir. (4) Yukarıdaki fıkralarda yazılı bildirimler, varsa müdafiie yapılır. Müdafii sanığa tanınan haklardan onun gibi yararlanır." biçimdedir. Maddeden de anlaşılacağı üzere suçun hukuki niteliği değişir ya da cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirir durumun ortaya çıkması halinde hakim sanık ya da müdafiine ek savunma hakkı tanıyacaktır ancak, bu durum yasal düzenleme nazara alındığında hakim açısından ihsası rey olarak nitelendirilemeyecektir.Bu düzenlemeye kıyasen, uzlaştırmaya tabi olan bir suçla uzlaştırmaya tabi olmayan bir suçun yargılaması devam ederken, hakimin uzlaştırmaya tabi olacağını öngördüğü suçla ilgili olarak dosyayı soruşturma bürosuna göndermesi veya bu düşünceyle tefrik kararı vermesi durumunda uzlaştırma kapsamında olmayan suç açısından ihsası reyde bulunduğundan bahsedilemeyecektir.Yapılan yargılama neticesinde ise, sanığın kamu görevlisine hakaret suçundan beraatine hükmolunup, mercii kararından ve kanun yararına bozma talebinden önce kesinleşmesi nedeniyle bu suçun işlendiğinden bahsedilemeyeceği için, sair tehdit suçu yönünden de uzlaştırmaya engel olan CMK'nın 253/3. maddesinin uygulanma olanağı kalmayacak ve bu suç yönünden CMK'nın 254. maddesi gereğince uzlaştırma işlemlerinin yapılması gerekecektir…" şeklinde yer alan açıklamalar kapsamında, hüküm kurulurken uzlaştırma hükümlerine tabi olmayan suçtan beraat kararı verilmesi halinde, uzlaştırma kapsamında bulunan suç yönünden dosyanın soruşturma bürosuna gönderilebileceği, bu durumun ise ihsası rey olarak nitelendirilmeyeceği;
Somut olayda, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 265/1 ve 151/1. maddeleri uyarınca görevi yaptırmamak için direnme ve mala zarar verme suçlarından kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde sanığın uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil eden görevi yaptırmamak için direnme suçundan beraatine, mala zarar verme suçundan ise mahkûmiyetine hükmedildiği anlaşılmış ise de, sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan beraat kararı verilmesi sebebiyle, mala zarar verme suçu yönünden uzlaştırmaya engel olan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun ''Uzlaşma" başlıklı 253/3. maddesinde yer alan "...Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenlemenin uygulama olanağının kalmadığı, bu hâli ile mala zarar verme suçu yönünden 5271 sayılı Kanunu’nun 253. maddesindeki esas ve usullere göre uzlaştırma işlemlerinin aynı Kanun'un 254. maddesi uyarınca mahkemesince yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Katılan .....’ün 04/11/2019 tarihli duruşmada, zararının 1.000,00 TL olduğunu belirttiği, dosya içerisinde bulunan 02/12/2019 havale tarihli dilekçe içeriğine göre sanık ... tarafından bu zararın 01/12/2019 tarihinde karşılandığı anlaşılmakla; kovuşturma aşamasında zararı gideren sanık hakkında mala zarar verme suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK’nın 168/2. maddesi gereğince cezasında indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Katılan ......’ün 04/11/2019 tarihli duruşmada, zararının karşılanması durumunda şikayetinden vazgeçeceğini beyan ettiği ve aynı duruşmada sanığın da şikayetten vazgeçme olduğu takdirde bunu kabul ettiğini belirttiği anlaşılmakla; daha sonra zararı giderdiği anlaşılan sanık hakkında katılanın şikayetinin devam edip etmediği saptanarak sonucuna göre sanığın üzerine atılı 5237 sayılı TCK’nın 151/1. maddesinde düzenlenen ve şikayete tabi olan mala zarar verme suçundan sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Adli sicil kaydına göre, Yalova Ağır Ceza Mahkemesinin 31/10/2013 tarihli ve 2013/96 Esas - 2013/214 Karar sayılı tekerrüre esas hükümlülüğü bulunduğu anlaşılan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi hususları da belirlenmiş olup, bu yönlerden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 26/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.