5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/6917 Esas 2015/6798 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6917
Karar No: 2015/6798
Karar Tarihi: 09.11.2015

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/6917 Esas 2015/6798 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İzmir 4. Çocuk Mahkemesi'nde görülmüş olan bir davada, sanığın 5846 sayılı kanuna aykırı hareket ettiği gerekçesiyle suçlu bulunmasına karar verilmiştir. Ancak temyiz isteği sonucu Yargıtay Ceza Dairesi, sanığın bilirkişi tarafından yapılan kimlik tespiti ve yemin işleminin yerine getirilmemesi, ilgili kanun maddelerinin doğru yorumlanmaması ve zararın tespit edilememesi dolayısıyla hükmün bozulmasına karar vermiştir. CMK'nın 231. maddesi ve alt maddelerine göre, suçun mağdurlar ya da kamuya verdiği zararın giderilmesine yönelik koşulların yerine getirilmesi durumunda hüküm açıklanmasının geri bırakılabileceği belirtilmiştir. Yargıtay kararında, maddi zararın basit bir araştırma ile belirlenebilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
19. Ceza Dairesi         2015/6917 E.  ,  2015/6798 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 7 - 2012/232685
    MAHKEMESİ : İzmir 4. Çocuk Mahkemesi
    TARİHİ : 05/06/2012
    NUMARASI : 2011/840 (E) ve 2012/507 (K)
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- 28.11.2011 tarihli raporu tanzim eden bilirkişi A. B. kimlik tespiti ve usulune göre yemininin yaptırılmaması,
    2- Sanığın eyleminin 556 sayılı KHK"ye aykırılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin sanığın 5846 sayılı Yasaya aykırılık suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişmiş olduğu yönündeki İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 16/09/2011 tarih ve 2011/12959 sayılı raporuna dayanılarak hüküm kurulması,
    3-5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5 madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı yasanın 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir.
    Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından suçun niteliği gereği meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek nitelikte
    olmadığı gözetilmeden mahkemece sadece zararın giderilmediği gerekçesiyle sanık hakkında CMK" nın 231. maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara