Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/6062 Esas 2015/6794 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6062
Karar No: 2015/6794
Karar Tarihi: 09.11.2015

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/6062 Esas 2015/6794 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Marka hakkına tecavüz suçuyla ilgili olarak Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen dava sonucunda, sanığın müdahil tarafın zararını karşılamadığı gerekçesiyle sanık hakkında CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildi. Ancak yapılan inceleme sonucu, dosya kapsamından katılanın marka hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek nitelikte olmadığı ve tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı anlaşıldı. Bu nedenle, hükmün bozulmasına ve yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılması için dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine karar verildi. Kanun maddeleri olarak CMK'nın 231. maddesi, 231/5. maddesi ve 231/6-c maddesi detaylı olarak açıklandı.
19. Ceza Dairesi         2015/6062 E.  ,  2015/6794 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 7 - 2012/168991
    MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 16/12/2011
    NUMARASI : 2010/652 (E) ve 2011/643 (K)
    SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    Her iki davanın birleştirilmesinden sonra verilen hükümde isabetsizlik görülmemiş ve tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
    5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı yasanın 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir.
    Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın marka hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanın tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı gözetilmeden mahkemece "sanığın müdahil tarafın zararını karşılamadığı gerekçesiyle sanık hakkında CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara