213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/14691 Esas 2015/6649 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/14691
Karar No: 2015/6649
Karar Tarihi: 04.11.2015

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/14691 Esas 2015/6649 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, vergi incelemesi için istenen yasal defterlerini ibraz etmemek suçundan yargılanmıştır. Dosyada bulunan raporda sanığın faaliyetinin devam ettiği görülmüş, ancak yapılan tebligatın hukuki geçerliliği tartışmalıdır. Bu nedenle, tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılmayan 19. Ceza Dairesi, temyiz davasının esastan reddine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 139/2. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2015/14691 E.  ,  2015/6649 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2011/361299
MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/04/2011
NUMARASI : 2009/1030 (E) ve 2011/309 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanığın vergi incelemesi için istenen 2005 ve 2006 takvim yıllarına ait yasal defter ve belgelerini ibraz etmediğinin iddia edildiği olayda, dosya içinde bulunan 25.06.2009 tarih ve 2009/308 sayılı vergi suçu raporunda, oto alım satımı ile uğraşan sanığın 01.11.2006 tarihinden itibaren Fatih Vergi Dairesi Müdürlüğü"nün mükellefi olarak faaliyetini sürdürdüğü ve 17.12.2008 tarihli defter belge istem yazısının 31.12.2008 tarihinde işyeri adresinde sanığa tebliğ edildiğinin belirtildiği, sanığın yargılamada alınan beyanında ise tebligattaki imzanın kendisine ait olmadığını ancak tebligattaki adresin evine ait olduğunu beyan etmesi karşısında, tebligat adresinin işyeri adresi olduğunun kabulü durumunda faaliyetini sürdürdüğü anlaşılan sanığa 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 139/2. maddesinde öngörülen istisnalardan birinin varlığı önceden belirlenmeden yapılan tebligatın hukuki geçerliliğinin bulunmadığı, tebligattaki adresin ev adresi olduğunun kabulü durumunda ise 10.02.2011 tarihli bilirkişi raporunda tebligattaki imzanın sanığın eli ürünü olmadığının tespit edilmesi nedeniyle geçerli bir tebligatın bulunmadığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE sonucu itibariyle doğru bulunan HÜKMÜN ONANMASINA, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Hemen Ara