Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/12363 Esas 2015/6550 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/12363
Karar No: 2015/6550
Karar Tarihi: 03.11.2015

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/12363 Esas 2015/6550 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Manisa 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, davalıya marka hakkına tecavüz suçlaması yapılmıştır. Mahkeme, sanığın suçlu olduğuna karar vermiş ancak mağdurun zararının belirlenememesi nedeniyle CMK'nın 231. madde ve fıkrası gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verememiştir. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03/02/2009 tarihli kararına göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması için zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde zararın hakim tarafından belirlenebilmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında mağdurun zararı basit bir araştırmayla belirlenemeyecek kadar karmaşık olduğu için sanık hakkında CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Kanuna aykırı bulunan bu kararın bozulması ve yargılamanın devam ettirilmesi kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri olarak, CMK'nın 231. madde ve fıkrası, 231/5. madde ve fıkrası, 231/6-c madde ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03/02/2009 tarihli kararı gösterilmiştir.
19. Ceza Dairesi         2015/12363 E.  ,  2015/6550 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 7 - 2013/157997
    MAHKEMESİ : Manisa 3. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 20/12/2012
    NUMARASI : 2011/221 (E) ve 2012/981 (K)
    SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Her ne kadar temyiz dilekçesindeki havale tarihi 23/02/2013 tarihi ise de, UYAP üzerinden yapılan incelemede; dilekçenin elektronik ortamda havale tarihinin 22/02/2013 olduğunun anlaşılması karşısında sanık müdafiinin temyiz talebi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanun"un 231/6-c maddesi de değerlendirilecek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir.
    Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın marka hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanın tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı gözetilmeden mahkemece "suç nedeniyle meydana gelen mağdur zararı giderilmediği " gerekçesiyle sanık hakkında CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara