Esas No: 2022/6332
Karar No: 2022/16063
Karar Tarihi: 04.10.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/6332 Esas 2022/16063 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/6332 E. , 2022/16063 K.Özet:
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi, bir sanık hakkında mala zarar verme ve hırsızlık suçlarından mahkumiyet kararı verdi. Mala zarar verme suçundan verilen hüküm temyiz edildi ancak temyiz itirazları yerinde görülmediği için hüküm onandı. Hırsızlık suçundan verilen hüküm ise temyiz edildi ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından bozuldu. Sanığın cezasının yanlış kanun maddesi uyarınca verildiği ve savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle karar bozuldu. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi ve 6545 sayılı Kanun'un 142/2-h, 143. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 14.10.2021 tarihli ve 2021/35 E., 2021/473 K. sayılı kararı da belirtilerek, bu kanun maddelerine uygun şekilde hüküm verilmesi gerektiği vurgulandı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I) Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozma sonrası yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II) Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- 6545 sayılı Yasa'nın 104. maddesi uyarınca Kanun'un yayımı tarihinde yürürlüğe gireceğinin belirtildiği, 6545 sayılı Yasa'nın 62. maddesi ile değişik TCK'nın 142/2-h maddesinin 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdiği ve suç tarihinin 21/06/2014 olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan ve daha lehe olan TCK'nın 142/1-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu ve 6545 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki TCK'nın 142/1-b maddesi ile hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, suç tarihinde yürürlükte olmayan ve sanığın aleyhine olan TCK'nın 142/2-h maddesi ile hüküm kurulmak suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
2- Kabule göre de;
5237 sayılı TCK'nın 142. maddesinde 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile yapılan ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, sanığa yüklenen TCK'nın 142/2-h, 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla olması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2021 tarihli ve 2021/35 E., 2021/473 K. sayılı kararı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanun’un 188/1 ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 04/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.