Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/3785 Esas 2022/16016 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/3785
Karar No: 2022/16016
Karar Tarihi: 04.10.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/3785 Esas 2022/16016 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2021/3785 E.  ,  2022/16016 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesinin, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması gerekirken, sanık ...’ın yokluğunda verilen 28.06.2016 tarihli kararın doğrudan MERNİS adresi ile aynı olan bilinen en son adresine Tebligat Kanun'un 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin geçersiz olduğunun anlaşılması karşısında, öğrenme üzerine vekaletname ibraz eden sanık ... müdafiinin 25.10.2017 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
    5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,
    1. Suça konu aracın olaydan dört gün sonra ...tır parkında ele geçirildiği, olay yeri inceleme raporu formunda, aracın sağ kapı kilit yuvasında deforme olduğunun, içinde herhangi bir hasarın olmadığının belirtildiği, mağdurun ise soruşturma aşamasında, aracın iki anahtarının da kendisinde olduğunu beyan ettiği; eylemi gerçekleştiren sanıklar tarafından kullanıldığı tespit edilen... plakalı Renault Fluence marka aracın bagajında, motor beyni ve kontak anahtarı bulunduğu, bu itibarla aracın düz kontak yapılarak çalındığına dair bir delil bulunmaması ve aracın başka bir yerde ele geçirilmesi karşısında; hırsızlık eyleminin taklit bir anahtarla ya da sair alet kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiğinin anlaşılması nedeniyle, sanıkların eylemlerinin TCK'nın 142/2-d maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek aynı Kanun'un 142/1-e maddesi ile uygulama yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
    2. Resmi belgede sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hâkime ait olduğu göz önüne alınarak; suça konu plaka getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına geçirilerek aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve denetime esas olmak üzere belge aslının dosya içerisinde bulundurulmasından sonra tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
    3. Sanık ...’ın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/03/2012 tarihli, 2008/600 Esas, 2012/563 Karar sayılı ilamına konu hırsızlık suçundan aldığı mahkumiyet hükmü tekerrüre esas alınarak, sanık hakkında TCK'nın 58. maddesi uygulanmış ise de; 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasa'nın 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanık ...’nin eylemine uyan TCK'nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alındığında ve sanığın başkaca tekerrüre esas alınabilecek sabıkası olmadığının anlaşılması karşısında, tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık ... hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ...’ın, ...’nun ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 04.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara