Esas No: 2022/5348
Karar No: 2022/16208
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/5348 Esas 2022/16208 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/5348 E. , 2022/16208 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında İstanbul Anadolu 45.Asliye Ceza Mahkemesinin 15/11/2018 tarih ve 2018/97 Esas, 2018/824 Karar sayılı kararıyla hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet hükmü kurulduğu, kararın sanık ve müdafii tarafından istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, söz konusu kararın sanık müdafiine 12/12/2019 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ancak sanığa tebligat çıkarılmadığı, sanık veya müdafii tarafından yasal süresi içerisinde temyiz yoluna başvurulmaması nedeniyle kararın 28/12/2019 tarihinde kesinleştiği, kararın kesinleşmesinden sonra sanığın 03/03/2020 tarihli dilekçesi ile istinaf kararına karşı temyiz kanun yolu süresinin kaçırılması nedeniyle CMK’nın 42/1 maddesi gereğince eski hale getirme ve temyiz talebinde bulunulması üzerine dosyanın eski hale getirme talebinin değerlendirilmesi için temyiz merciine gönderildiği, Ceza Genel Kurulu’nun 24/02/2022 tarih 2019/16-573 Esas ve 2022/119 Karar sayılı kararında “ Ceza yargılamasında adil yargılanma hakkının bir parçası olarak etkin başvuru yolu, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nin (İHAS) 13. maddesi ve CMK'nın 34. maddesinin ikinci fıkrası, Tebligat Kanunu'nun 11. maddesinin son cümlesi ile CMK'nın 35. maddesinin 2. fıkrasındaki düzenlemeler ve müdafi ile vekil arasındaki farklılıklar da gözetildiğinde; sanığın ve müdafisinin yokluğunda verilen hükmün müdafiden başka, kamu davasının tarafı, süjesi, cezanın sorumlusu kısacası ilgilisi olan sanığa da ayrıca tebliğ edilmesi gerekmektedir.” şeklindeki kabul ve ilkeler göz önüne alındığında, gerekçeli kararın sanığa da tebliğ edilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi sebebiyle sanığın eski hale getirme ve temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1)Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Hükmolunan cezanın miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından sanığın temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2)Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'' ve aynı Kanun'un 294. maddesinin ise; ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanığın temyiz isteminin, yokluğunda karar verilmek suretiyle savunma hakkı kısıtlandığından bozma kararı verilmesi gerektiğine yönelik olduğu tespit edilerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı ve hukuka uygun olduğu kabul edildiğinden, sanığın yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin reddiyle, 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca, istem gibi usul ve yasaya uygun olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA, 05/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.