213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/14546 Esas 2015/6345 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/14546
Karar No: 2015/6345
Karar Tarihi: 28.10.2015

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/14546 Esas 2015/6345 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın Vergi Usul Kanunu'na aykırı davrandığı suçlamasıyla mahkum edildiği ancak yapılan incelemeler sonucunda suçların kanıtlanamayacağı anlaşıldığı için hükmün BOZULMASINA karar verildi. Kararın gerekçesi, sanığa önceden belirlenmemiş bir istisna kapsamında yapılan tebligatın hukuki geçerliliği olmadığından suçun yasal unsurlarının oluşmadığıdır. Ayrıca, ilk tebligatın yapıldığı tarihten itibaren 15 günlük sürenin sonu olan 21.04.2009 tarihinde suçun işlenmiş olduğu ve bu tarih itibariyle temel cezanın alt sınırının \"1 yıl\"hapis olduğu gözetilmeden yazılı şekilde \"18 ay\" üzerinden fazla ceza tayini yapıldığı belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, suç olarak gösterilen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 139/2. Maddesi ve temel ceza alt sınırının 1 yıl hapis olarak belirlendiği ifade edilmiştir.
19. Ceza Dairesi         2015/14546 E.  ,  2015/6345 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2011/289328
    MAHKEMESİ : Milas 1. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 07/10/2010
    NUMARASI : 2009/638 (E) ve 2010/638 (K)
    SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Dosyada mevcut 07.09.2009 tarihli mükellef sicil sorgulama belgesinde sanığın suç tarihinde faaliyetine devam ettiğinin belirtilmesi karşısında, tebligat tarihlerinde faaliyetini sürdürdüğü anlaşılan sanığa 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 139/2. maddesinde öngörülen istisnalardan birinin varlığı önceden belirlenmeden yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığı cihetle, yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    Sanığa ilk tebligatın yapıldığı tarihten itibaren 15 günlük sürenin sonu olan 21.04.2009 tarihinde suçun işlenmiş olduğu ve bu tarih itibariyle temel cezanın alt sınırının "" 1 yıl "" hapis olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde ""18 ay "" üzerinden uygulama yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara