Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/4503 Esas 2022/16395 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/4503
Karar No: 2022/16395
Karar Tarihi: 10.10.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/4503 Esas 2022/16395 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Karşılıksız yararlanma suçundan şüpheli olan kişi hakkında yapılan soruşturma esnasında mahallinde keşif yapılması talebi 1. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından reddedilmiş, bu karara yapılan itiraz da reddedilince dosya Yüksek Adalet Bakanlığına gönderilmiştir. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede, keşfin hâkim veya mahkeme tarafından yapılabileceği ancak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından da yapılabileceği belirtilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da bu görüşe katılarak kararın bozulması gerektiğini belirtmiştir. Kararın bozulması sebebiyle soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısının şüpheliye bildirimde bulunması, ödeme yapılmaması durumunda kovuşturma açılması gerektiği belirtilmiştir. 5237 sayılı TCK’nın 163/3. ve 168/5. maddelerine göre soruşturma aşamasında müşteki kurumun vergili ve cezasız gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılması, şüpheliye bildirimde bulunulması ve müşteki kurumun gerçek zararının tamamen tazmin edilmesi durumunda kovuşturmaya yer olmadığı belirtilmiştir. Ancak ödeme yapılmaması durumunda kovuşturma açılması gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu
2. Ceza Dairesi         2022/4503 E.  ,  2022/16395 K.

    "İçtihat Metni"



    Karşılıksız yararlanma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi esnasında ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahallinde keşif yapılması talebinin reddine dair ... 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 01/10/2021 tarihli ve 2021/5310 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 07/10/2021 tarihli ve 2021/5698 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 11/04/2022 gün ve 23268-2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/05/2022 gün ve 2022/57347 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 83/1. maddesinde yer alan, "Keşif, hâkim veya mahkeme veya naip hâkim ya da istinabe olunan hâkim veya mahkeme ile gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, kural olarak keşfin hâkim veya mahkeme tarafından yapılacağı, ancak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından da yapılabileceği, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 12/09/2017 tarihli ve 2016/14702 esas, 2017/9657 karar sayılı ilâmında yer alan, "Şüphelinin işyeri, konut veya arazideki elektrik, su, doğalgaz kullanımını gerektiren tüketim ihtiyacının ve kurulu gücün varsa tüketim föyleri de getirtilmek suretiyle tesbiti ile teknik açıdan bu tüketim ihtiyacı ve kurulu gücün gereği kullanım miktarının bilirkişi marifetiyle belirlenmesi, bu miktarın sayaçtan geçirilerek kullanım halinde sayaç üzerindeki endeks ile de kıyaslanarak karşılıksız yararlanma suçunun kabulünü gerektirecek önemli bir farkın olup olmadığının, uğranılan vergili ve cezasız zarar miktarının tesbiti amacıyla keşif yapılması için Cumhuriyet Başsavcılığı'nca CMK 83, 162 maddelerine istinaden Sulh Ceza Hâkimliği'nden talepte bulunulması gerektiğinden..." şeklindeki açıklamalara nazaran, keşif talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    6352 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında 5237 sayılı TCK’nın 163/3. ve 168/5. maddelerine göre soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca müşteki kurumun vergili ve cezasız gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, şüpheliye miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun vergili ve cezasız gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair bildirimde bulunulması gerektiği ve bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararının soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde bu bir dava şartı olduğundan TCK’nın 168/5. maddesine göre kamu davasının açılamayacağı;
    Dosya içerisindeki 21.11.2019 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağında, “Sayaçtan geçmeden” tüketim yapıldığının belirtildiği, bu kullanım şekline göre elektrik enerjisinin sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesinden dolayı suçun oluşup oluşmadığına ilişkin mahallinde bir keşif yapılarak bilirkişi raporu tanzimine lüzum bulunmadığı;
    Bu açıklamalar ışığında, somut olayda soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısınca yapılması gerekenin, şüpheli ...’ın şüpheli sıfatıyla ifadesi alınıp şüpheli tarafından yapılmış bir ödeme varsa bunun miktarı müşteki kurumdan sorulup ödediği toplam miktarın bilirkişiye dosya üzerinden hesaplattırılacak olan müşteki kurumun vergili ve cezasız gerçek zararını karşılaması durumunda şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi, herhangi bir ödeme yoksa veya ödeme olup da bu ödenen miktar müşteki kurumun vergili ve cezasız gerçek zararını karşılamıyorsa miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun vergili ve cezasız gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair şüpheliye bildirimde bulunulması ve sonucuna göre ödeme yapılıp müşteki kurumun vergili ve cezasız gerçek zararı karşılanır ise şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi, ancak bu bildirimden sonra yine ödeme olmaması durumunda ise şüpheli hakkında iddianame tanzim edilmesi olduğu anlaşılmakla; keşif talebinin reddine yönelik anılan kararda ve bu karara yönelik olarak yapılan itirazın mercince reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, (...) 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 07.10.2021 tarihli ve 2021/5698 D. İş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 10/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara