Esas No: 2021/4565
Karar No: 2022/16571
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/4565 Esas 2022/16571 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/4565 E. , 2022/16571 K.Özet:
Sanık, su sayacı haricindeki tesisattan su çekerek kaçak su kullanmak suçundan mahkumiyetle karşı karşıya kalmıştır. Karar, 6352 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra işlenen suçlarda soruşturma aşamasında katılan kurumun gerçek zararının bilirkişiye hesaplatılıp, sanığın tazmin etmesi durumunda kamu davası açılmayacağına dair hükümlerinin uygulanması gerektiği şeklinde açıklamalar içermektedir. Bu nedenle, soruşturma aşamasında sanığa ödeme ihtarının yapılmaması ve kovuşturma aşamasında bilirkişi raporu alınmadan hüküm verilmesi nedeniyle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 163/3. ve 168/5. maddeleridir. Bu maddeler, karşılıksız yararlanma suçlarında soruşturma aşamasında tazmin edilen vergili ve cezasız zararın kamu davası açılmasını önleyebileceğini ve ödeme ihtarı yapılmamış olsa bile kovuşturma aşamasında ödemenin yapılması durumunda davanın düşeceğini belirtmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında, sayaç harici tesisat genelinden çift girişten direk su tüketmekten bahisle kaçak su tespit tutanağı düzenlenmesi karşısında;
6352 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında 5237 sayılı TCK'nın 163/3. ve 168/5. maddelerine göre soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca katılan kurumun vergili ve cezasız gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun vergili ve cezasız gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair bildirimde bulunulması gerektiği ve bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararı soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde bu bir dava şartı olduğundan TCK'nın 168/5. maddesine göre kamu davasının açılamayacağı ve eğer soruşturma aşamasında bu ihtar işlemi yapılmamış olmasına rağmen sanık tarafından kovuşturma aşamasında müşteki kurumun zararının tamamen karşılanması halinde bu ödemenin soruşturma aşamasında yapılmış gibi kabul edilerek sanık hakkında CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerekeceği nazara alınarak, somut olayda da bu açıklamalar ışığında sanığa soruşturma aşamasında ödeme ihtarı yapılmamış olması, kovuşturma aşamasında da bilirkişi raporu alınıp, kurumun vergili, cezasız zarar miktarının tespit edilip, bilirkişi raporunun sanığa duruşma aşamasında tebliğ edilmesi , bilirkişi raporunda belirtilen zarar miktarını ödemesi halinde davanın düşmesine karar verileceği ihtarında bulunulması gerekmesi karşısında, belirtilen şekilde işlem yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 11/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.