Esas No: 2022/7168
Karar No: 2022/16572
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/7168 Esas 2022/16572 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/7168 E. , 2022/16572 K.Özet:
İçtihat Metni'nde, Asliye Ceza Mahkemesi'nin bir hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verdiği ve yapılan temyiz başvurusunun reddedildiği belirtilmektedir. Ancak, suça sürüklenen çocuk hakkında yapılan bozma ilamı sonrası alınan kararın savunma haklarını sınırlayıcı nitelikte olduğu ve bu nedenle hükmün bozulması gerektiği ifade edilmektedir. Bozma kararı sonrası yapılan duruşmada, suça sürüklenen çocuk ve müdafi tarafından beyanda bulunulmadan verilen kararın CMUK'nın 326. maddesine aykırı olduğu vurgulanmaktadır. Ayrıca, kabule göre de suça sürüklenen çocuk için kazanılmış hak gereğince 1 yıl 13 ay hapis cezası verilmesi gerekirken, sadece 1 yıl 13 ay hapis cezası verilmesinin hatalı olduğu ifade edilmektedir. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 326. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nın 307/2. maddesi şeklinde sıralanmaktadır. Bu kanun maddeleri, suça sürüklenen bireylere bozma ile ilgili beyanda bulunma, kendisini savunma ve kanıtlarını sunma hakkının tanınması gerektiğini ve savunma hakkının sınırlanamayacağı ilkesinin geçerli olduğunu vurgulamaktadır
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
I-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm yönünden temyiz itirazlarına gelince;
1- Hükmün aleyhe bozulması halinde, davaya yeniden bakacak mahkemece, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 326. maddesi gereğince sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması zorunlu olup, bu zorunluluk 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK’nın 307/2. maddesinde de aynı şekilde benimsenmiştir. Anılan bu yasa hükümleri uyarınca suça sürüklenen çocuğa, bozma ilamında belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalıdır. Bu yasa hükümleri, savunma hakkının sınırlanamayacağı ilkesine dayanmakta olup, uyulmasında zorunluluk bulunan emredici kurallardandır.
İnceleme konusu somut olayda, yerel mahkemece bozma ilamından sonra suça sürüklenen çocuk adına duruşma gününü bildirir Yargıtay bozma ilamı ekli davetiye çıkarıldığı, ancak bu tebligatın askerde olduğundan bahisle annesine tebliğ edildiği, müdafiine ise yalnızca duruşma gününü bildirir davetiye çıkarıldığı ve suça sürüklenen çocuğun bozma sonrası yapılan hiçbir duruşmaya katılmadığı, müdafiinin de bozma sonrası yapılan oturumlara katılmadığı, bu suretle suça sürüklenen çocuğun ve müdafiinin bozmaya karşı beyanları alınmadan 16/11/2021 tarihli duruşmada bozma ilamına uyulmasına karar verildiği anlaşılmakla; suça sürüklenen çocuğun ve müdafiinin hazır bulunmadığı oturumda aleyhe bozma kararına karşı diyecekleri saptanmadan bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmek suretiyle 1412 sayılı CMUK’un 326. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması,
2-Kabule göre de;
Bozma öncesi yapılan yargılamada, suça sürüklenen çocuğun neticeten 1 yıl 13 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı ve anılan hüküm aleyhine bir temyiz istemi bulunmadığı, suça sürüklenen çocuk hakkında CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak gereği sonuç olarak 1 yıl 13 ay hapis üzerinden infazının yapılmasına karar verilmesi gerekirken, neticeten 1 yıl 13 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, 11/10/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.