Esas No: 2015/11272
Karar No: 2015/6058
Karar Tarihi: 22.10.2015
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/11272 Esas 2015/6058 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 7 - 2013/35793
MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/09/2012
NUMARASI : 2011/574 (E) ve 2012/815 (K)
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıkların katılanlara ait tescilli markaların taklit ürünlerini aynı anda satışa arzetmeleri nedeni ile haklarında TCK"nın 43. maddesinin 2. fıkrası gereğince cezadan artırım yapılması gereğinin gözetilmemesi,
2- 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanun"un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın marka hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanın tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı gözetilmeden mahkemece "sanıkların müdahil tarafın zararını karşılamadığı” gerekçesiyle sanıklar hakkında CMK 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-Dosyada bulunan 26.12.2011 tarihli bilirkişi raporunda taklit olmadığı belirtilen çantaların sanıklara iadesine karar verilmesi gerekirken adli emanete kayıtlı bütün ürünlerin müsaderesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanıkların temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, CMUK"nın 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.