19. Ceza Dairesi 2015/8545 E. , 2015/6042 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 11 - 2014/787
MAHKEMESİ : Bakırköy 28. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2012/16 (E) ve 2013/923 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla hakkında kamu davası açılan sanığın, suçlamayı kabul etmeyerek, 2007 yılında Selami Onurlar"ın hissesini alarak şirkete ortak olduğunu fakat 2007 yılı sonunda tekrar aynı şahsa devrederek, kendisine genel vekaletname verdiğini ve suç tarihlerinde şirket ile hiçbir irtibatının kalmadığını dolayısıyla suça konu faturaları da kendisinin düzenlenmediğini savunmasına karşın, 19.06.2007 tarihli hisse devir ve temlik sözleşmesine göre sanığın S. D. %50 hissesini ve A. D. %45 hissesini alarak %95 hisse ile şirket ortağı olup 10 yıl süre ile şirket müdürü seçildiğinin anlaşıldığı, vergi inceleme ve tekniği raporunda devirden sonraki yoklamalarda işyerinin genel olarak kapalı ve herhangi bir faaliyetinin bulunmayıp, işyeri hacminin suça konu faturaları düzenlemek için yeterli olmadığının belirtilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi amacıyla öncelikle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesi gerektiği cihetle; adli emanette bulunan suça konu faturaların onaylı suretleri getirtilip incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, bakımından suçun oluşumuna ispat edebilecek sayıda, her takvim yılı için birkaç adet olmak üzere faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden satıcı ile alıcı arasında mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan sanığın işletmesine ait banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler olup olmadığının karşılaştırmalı inceleme yaptırılarak saptanması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler dinlenerek sözü edilen faturaları kimden ve hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları ve bunlarla ilgili belgeler olup olmadığının sorulması ve sahte faturaları kullananlara ilişkin ne gibi işlem yapıldığı araştırılarak haklarında kamu davaları açılıp açılmadığı sorulup varsa celbiyle incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin dosyaya aktarılıp sanığın savunmasında belirttiği S. O. isimli şahsın da dinlenmesinden sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
Sanık hakkında "2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçlarından kamu davası açıldığı ve farklı takvim yıllarında işlenen sahte fatura düzenlemek suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturacağı da gözetilip her bir takvim yılı yönünden ayrı ayrı hükümler kurulması gerekirken yazılı şekilde tek hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddi ile hükmün BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.