Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/7613 Esas 2022/16740 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/7613
Karar No: 2022/16740
Karar Tarihi: 12.10.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/7613 Esas 2022/16740 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde hırsızlık ve ibadethanelere zarar verme suçlarından mahkumiyet hükmü verildiği dosya, Ceza Dairesi tarafından incelenerek bozuldu. İlk olarak müşteki Diyanet İşleri Başkanlığı'nın duruşmadan haberdar edilmediği belirlendi ve bu nedenle temyiz hakkının ihlal edildiği sonucuna varıldı. Ayrıca suça sürüklenen çocuklar hakkında hükmedilen cezanın zamanaşımı süresinin geçtiği ve suça sürüklenen çocuklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesinin gerektiği kararlaştırıldı. Hırsızlık suçundan verilen hükümler ise, suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan çocukların hukuki durumlarının değerlendirilerek uzman hekim raporu alınması gerektiğine dikkat çekildi. Ayrıca fiillerinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneği konusunda sosyal inceleme yapılması gerektiği belirtildi. Bu nedenlerle hüküm bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesi
- TCK'nın 153/1, 31/2, 66/1-e ve 66/2. maddeleri
- 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 31
2. Ceza Dairesi         2022/7613 E.  ,  2022/16740 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    SUÇ : Hırsızlık, ibadethanelere zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan ve 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyiz hakkı bulunduğu belirlenen müşteki Diyanet İşleri Başkanlığının, duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmediği, Dairemizce yapılan iade işlemi üzerine müşteki ... vekilinin 09/02/2022 tarihli dilekçesi ile hükmü temyiz ettiği anlaşılmakla, müşteki kurumun 5271 sayılı CMK'nın 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    I- Suça sürüklenen çocuklar hakkında ibadethanelere zarar verme suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocukların eylemlerine uyan TCK'nın 153/1, 31/2. maddelerinde belirtilen suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun'un 66/1-e, 66/2. maddelerinde belirtilen 4 yıllık dava zamanaşımının, zamanaşımını kesen son işlem olan 31/05/2016 tarihli mahkumiyet hükmünden itibaren inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin ve müşteki kurum vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuklar hakkında açılan kamu davalarının, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
    II- Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    1- Suçtan zarar gören kurumun duruşmadan haberdar edilip iddia ve delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak, suça sürüklenen çocukların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, iddia hakkı kısıtlanmak suretiyle CMK’nın 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılması,
    2- Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuklar ..., ..., ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 31/2. maddesi uyarınca işledikleri fiillerin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadıkları veya davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda hırsızlık suçu bakımından da uzman hekim raporu alınması gerektiği gözetilmeyerek sadece ibadethanelere zarar verme suçundan alınan raporlar ile yetinilmesi,
    3- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk ...’in işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılması gerekli olduğu halde, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin ve müşteki kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 12/10/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara