Esas No: 2015/8962
Karar No: 2015/6022
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/8962 Esas 2015/6022 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : KYB - 2015/208566
4857 sayılı İş Kanunu’nun 92/2. maddesine aykırı davranmaktan C.... İnş. Tic. Ltd. Şti hakkında, Aksaray Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün 12/06/2014 tarihli ve 12710312-660-1513 sayılı idari yaptırım kararı ile uygulanan 12.181,00 Türk Lirası İdarî para cezasına yönelik başvurunun reddine ilişkin Aksaray Sulh Ceza Hâkimliğinin 07/11/2014 tarihli ve 2014/166 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın keza reddine dair Niğde Sulh Ceza Hâkimliğinin 11/02/2015 tarihli ve 2015/151 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 02/06/2015 gün ve 36417 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25/05/2015 gün ve KYB.2015-183165 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, iş akdi sona eren muteriz şirket çalışanı Hüseyin Nadas’ın şikayetine ilişkin olarak yapılacak inceleme için, istenilen belge, defter ve kayıtlarla birlikte şirket temsilcisi ya da vekilinin 22/05/2014 tarihinde iş kurumu müdürlüğünde hazır olmasına yönelik davetin muteriz şirket çalışanı C. Y. 15/06/2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmış ise de; 7201 sayılı tebligat Kanunu’nun tüzel kişilere tebligat başlıklı 12. maddesindeki “Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır. Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir.” ve aynı Kanun’un 13. maddesindeki “Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.” ile tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesindeki düzenlemelere nazaran tüzel kişilere yapılacak tebliğ işlemlerinde öncelikle tüzel kişinin yetkili temsilcilerine tebliğ yapılması gerektiği, bunların mutad iş saatlerinde bulunmadığının tespiti halinde bu durum da tebliğ evrakına derc edilmek suretiyle vazife itibariyle yetkili temsilciden sonra gelen evrak müdürü vs. gibi kişilere tebliğ yapılması bunun da mümkün olmaması halinde bu husus tutanakta gösterilerek tüzel kişi çalışanına tebliğ yapılabileceği cihetle, somut olayda şirket temsilcisinin bulunup bulunmadığı , bulunmama sebebi tespit edilmeksizin doğrudan şirket çalışanına tebliğ yapılmasının geçerli olamayacağı, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde karar tesisinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Dosya kapsamına göre, kabahatli şirket hakkında Aksaray Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün 12/06/2014 tarihli ve 12710312-660-1513 sayılı kararı ile idari para cezası verilmesi karşısında tebligatın PTT kaşesinde bulunan 15/06/2014 tarihinde yapılmasının fiilen mümkün olamayacağı ve tebligatın tebliğ memuru kaşesinde yazılı 15/05/2014 tarihinde yapıldığının kabulü ile yapılan incelemede;
Kabahatli şirketin adresine Aksaray Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü tarafından çıkarılan tebligatın "Muhatabın çarşıda olması nedeniyle aynı adreste birlikte sakin ehil ve reşit işçisi C. Y.tebliğ edildi" şerhi ile tebliğ edilmesi nedeniyle usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşıldığından, yerinde görülmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 22/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.