Tebliğname No : KYB - 2015/275748

Eşyayı gümrük işlemlerine tâbi tutmaksızın ithal etme eyleminden dolayı A.. Y.. hakkında 4458 sayılı Gümrük Kanunu"nun 235/3. maddesi gereğince 2.051,50 Türk lirası idari para cezası ile cezalandırılmasına ve dava konusu içkilerin gümrük vergi ve resimlerini ödediği takdirde, içkiler tasfiye edilmemiş ise, sanığa iadesine, ödemediği takdirde gümrüğe terk edilmiş sayılmasına dair Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/04/2013 tarihli ve 2012/205 esas, 2013/581 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/08/2013 tarihli ve 2013/581 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 14/07/2015 gün ve 48609 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/09/2015 gün ve KYB.2015-275748 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 11/04/2013 tarihli ve 28615 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6455 sayılı Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmündeki Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 12. maddesi ile değişik 4458 sayılı Gümrük Kanunu"nun 235/3. maddesinde “Yolcuların, gümrük mevzuatına göre kişisel ve hediyelik eşya kapsamı dışında olup beyanlarına aykırı olarak üzerlerinde, eşyası arasında veya taşıma araçlarında çıkan ya da başkasına ait olduğu halde kendi eşyasıymış gibi gösterdikleri eşyanın gümrük vergileri iki kat olarak alınır ve eşya sahibine teslim edilir. Gümrük vergileri ödenmediği takdirde, eşya gümrüğe terk edilmiş sayılır”, hükmüne göre, ilgili hakkında para cezasına hükmolunacağından bahsedilmediği, 22/04/2013 tarihli kaçak eşyaya mahsus tespit varakasında miktarı belirlenen toplam gümrüklenmiş tutarının iki katını beraberinde gümrüksüz ve kaçak olarak yurda soktuğu tespit edilen eşya hakkında sanığın İzmir Gümrük Saymanlık Müdürlüğünün 11/12/2014 tarihi ve 0106385 sayılı alındı belgesi ile ödediği gibi suçun yasal unsurlarının da oluşmaması nedeni ile mahkemenin idari para cezasına ve eşyanın gümrüğe terkedilmiş sayılmasına ilişkin kararına yönelik itirazın belirtilen yönlerden kabulü yerine yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Dosya kapsamında yapılan incelemede; kabahatli hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanun’a muhalefet eyleminden dolayı anılan Kanun’un 3/1. maddesinin uygulanması istemli iddianame ile kamu davası açıldığı, yargılama sırasında 11/04/2013 tarihli ve 28615 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6455 sayılı Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmündeki Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 12. maddesi ile değişik 4458 sayılı Gümrük Kanunu"nun 235/3. maddesi uyarınca eylemin kabahate dönüştürüldüğünden bahisle verilen idari yaptırım kararının kanun yararına bozma istemine konu edildiği gözetilerek yapılan incelemede;
İddianamenin ve hükmün konusuna, Yargıtay Kanunu"nun 14. maddesine ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19/01/2015 ve 2015/8 sayılı kararına göre, kanun yararına bozma istemine konu eylemin kaçakçılık suçundan dönüşen 4458 sayılı Gümrük Kanunu kapsamında verilen idari para cezası olması nedeniyle inceleme görevi Yargıtay Yüksek 7. Ceza Dairesine ait bulunduğundan, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın anılan daireye GÖNDERİLMESİNE, 22/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.