213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/8873 Esas 2015/5979 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8873
Karar No: 2015/5979
Karar Tarihi: 21.10.2015

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/8873 Esas 2015/5979 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2015/8873 E.  ,  2015/5979 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2011/291962
    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 21/04/2011
    NUMARASI : 2009/413 (E) ve 2011/288 (K)
    SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    I- Sahte fatura düzenlemek suçundan verilen beraat kararına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazının incelenmesinde:
    Sanık hakkında düzenlenen mütala ve ekindeki vergi suçu raporuna göre sadece ""2004 takvim yılında sahte fatura kullanmak"" suçundan mütalaa verildiği ve ""2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek"" suçundan verilmiş bir mütalaa bulunmadığı cihetle; anılan suça ilişkin 213 sayılı Kanun"un 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa alınmadan dava açılıp karar verilmişse de; zamanaşımının olumsuz bir muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğu anlaşılmakla;
    Sanığa yükletilen suç için, yasada öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, suçun oluştuğu tarih itibariyle, temyiz süreci içinde sanık yararına olan 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen yedi yıl altı aylık olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği,
    Anlaşıldığından, katılan vekilinin temyiz istemleri bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak KAMU DAVASININ DÜŞMESİNE,
    II- Defter ve belgeleri gizlemek suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazının incelenmesine gelince;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1- Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, ancak dosyada bulunan vergi suçu ve ekindeki inceleme raporunda, sanığın varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerinin bulunduğu konusunda açıklık bulunmadığının anlaşılması karşısında, bu husus araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    2- Kabule göre ise;
    a- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK"nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmemek suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında, adli sicil kaydındaki 3167 sayılı Kanun"un 16/1. maddesi uyarınca verilen mahkumiyete ilişkin sabıka ilamlarının 31.01.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince idari yaptırıma dönüşmesi ve olumlu kanaat nedeniyle hakkında takdiri indirim nedeni uygulanan ve cezası ertelenen sanık hakkında CMK"nın 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    b- Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının ertelenmesi karşısında, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının (e) bendinin uygulanmasının takdire bağlı olduğu, (c) bendi yönünden ise sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından fıkra hükmünün uygulanamayacağı ve (a),(b),(d) bentlerinin uygulanmasının zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
    c- CMK"nın 63. maddesi uyarınca; sadece çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilebileceği, hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukukî bilgi ile çözülmesi olanaklı konularda bilirkişi dinlenemeyeceği, ""defter ve belgeleri gizlemek"" suçu nedeniyle bilirkişiden sorulan hususların hâkim tarafından takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden kovuşturma aşamasında bilirkişi incelemesi yaptırılarak yargılama konusu meselenin hâlli için gerekli olmayan bilirkişi incelemesi nedeniyle yapılan 250 TL yargılama giderinin hazine uhdesinde bırakılması yerine sanıktan tahsiline karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara