Esas No: 2021/4716
Karar No: 2022/16918
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/4716 Esas 2022/16918 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/4716 E. , 2022/16918 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın 30/12/2013 tarihinde hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ... ile birlikte 17.30-17.40 saatleri arasında Gaziosmanpaşa Mahallesi Şehit Ali Gaffar Okkan Caddesi’nde bulunan ... şubesine giderek 4 adet Nescafe ve 8 adet şampuanı çaldıktan sonra, aynı gün 17.50-18.10 saatleri arasında Bahçelievler Mahallesindeki ... şubesine giderek 4 adet diş macunu ve 3 adet şampuanı çalması, 06/01/2014 günü ise, sanığın yine ... ile birlikte Gaziosmanpaşa Mahallesi Şehit Ali Gaffar Okkan Caddesi’nde bulunan ... şubesine giderek nescafe çaldıktan sonra olay yerine kolluk görevlilerinin gelmesi üzerine, aldığı kahveyi marketin havalandırma boşluğuna atması ve suça konu gıda malzemesinin ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın farklı zamanlarda farklı adreslerde bulunan ... şubelerinden gerçekleştirdiği her bir hırsızlık suçunun ayrı bir suç oluşturduğu, koşullarının sağlanması halinde ise, aynı şubeden farklı zamanlarda gerçekleştirilen hırsızlık suçlarının zincirleme suçu oluşturacağı, buna göre 30/12/2013 tarihinde Bahçelievler Mahallesindeki şubeden yapılan hırsızlığın tek bir hırsızlık suçunu oluşturacağı,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nın 21.05.2013 tarih ve 2012/13-1543 E. - 2013/257 K. sayılı kararında, suçlardan birinin tamamlanmış diğerinin teşebbüs aşamasında kalması durumunda, şayet suçlar aynı nitelikte ise, örneğin ikisi de suçun basit şekli ise tamamlanmış suçtan hüküm kurulması gerektiğinin, tamamlanmış olan eylem suçun basit halini, teşebbüs aşamasında kalmış eylem ise suçun nitelikli halini oluşturuyorsa, bu durumda her bir suç için ayrı ayrı uygulama yapılarak sonucuna göre hangi suç daha ağır cezayı gerektiriyorsa o suç üzerinden zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiğinin, sonuçta zincirleme suç nedeniyle ceza belirlenirken suçun en ağır cezayı gerektiren hali üzerinden uygulama yapılması gerektiğinin belirtilmesi ve ayrıca zincirleme suç hükümleri uygulanarak verilecek ceza, teselsülü oluşturan her bir suçun müstakil olarak belirlenen cezalarından az, toplamlarından ise fazla olmaması gerektiğinin belirtilmesi karşısında; Gaziosmanpaşa mahallesinde bulunan şubeden gerçekleştirilen 30/12/2013 ve 06/01/2014 tarihli hırsızlık suçlarının zincirleme şekilde işlendiği, bu kapsamda Bahçelievler Mahallesindeki şubeden 30/12/2013 tarihinde yapılan hırsızlık bakımından suç saatinin 17.50-18.10 saatleri arasında olduğu ve suç tarihinde gece vaktinin 17.37’de başladığı da gözetilerek, sanık hakkında TCK’nın 142/1-b, 143/1 ve 168/1. maddelerine göre hüküm kurulması gerektiği, Gaziosmanpaşa mahallesinde bulunan şubeden gerçekleştirilen hırsızlıklar bakımından 30/12/2013 tarihinde tamamlanmış hırsızlık eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, (şartları varsa TCK’nın 143. maddesi, müştekinin beyanına göre, eylemin 17.30-17.40 saatleri arasında gerçekleşmesi, gece vaktinin saat 17.37’de başlaması hususu da dikkate alınarak, adli emanette olduğu anlaşılan iş yeri kamera görüntüleri incelenip suç saati ve gece vaktinin koşullarının oluşup olmadığı kesin olarak tespit edilerek) ve 168/1. maddelerinde; 06/01/2014 tarihinde ise gündüz vakti teşebbüs aşamasında kalmış hırsızlık eyleminin ise aynı Kanun’un 142/1-b ve 35. maddelerinde düzenlenen suçu oluşturduğu; mahkemece her iki suç tarihindeki olaylar bakımından ayrı ayrı uygulama yapılarak daha ağır olan cezadan TCK'nın 43. maddesi gereğince arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümlerde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 17/10/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.