Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/4858 Esas 2022/16877 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/4858
Karar No: 2022/16877
Karar Tarihi: 17.10.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/4858 Esas 2022/16877 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Kararda, sanığın hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçlarından mahkum olduğu, adres kayıt sistemindeki son bilinen adresine kararın tebligatının yapıldığı ancak tebligatın bila tebliğ iade edildiği belirtilerek, adres kayıt sistemindeki adresin bilinen son adres olarak kabul edilerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca sanığın mahkemeye gönderdiği dilekçelerde mahsup talebinde bulunduğu, gerekçeli kararın tarafına gönderilmesi talebinde bulunduğu ve yeniden yargılanma talepli dilekçeler sunduğu belirtilmiştir. Temyiz istemi kabul edilmeyerek, sanığın yasal süresi geçtikten sonra yaptığı temyiz istemi reddedilmiştir. Kararda, Tebligat Kanunu'nun 10/2. fıkrası, 21/1 ve 21/2 maddeleri ile CMUK'nın 310/1 ve 317. maddelerine atıfta bulunulmuştur. Tebligat Kanunu'nun 10/2. fıkrası, bilinen son adresin tebligata elverişli olmaması halinde, adres kayıt sistemindeki adresin bilinen son adres olarak kabul edilerek tebligatın burada yapılacağına dair hükmü içermektedir. Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesi, normal tebligatın yapılması için gerekli şartları düzenlemektedir. Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi ise bila tebliğ iade edilen
2. Ceza Dairesi         2022/4858 E.  ,  2022/16877 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, kamu malına zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, sanığın yokluğunda verilen hükmün doğrudan adres kayıt sistemindeki adresinde, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılan 06.11.2013 tarihli karar tebliği işleminin geçersiz olduğu belirlenmiş ise de; sanığın mahkemeye gönderdiği, 27.12.2016 tarihli dilekçesinde mahsup talebinde bulunduğu, 25.12.2018 tarihinde gerekçeli kararın tarafına gönderilmesi talebinde bulunduğu ve 31.12.2018 tarihinde gerekçeli kararın sanığa tebliğ edildiği, devamında 20.03.2019 ve 15.04.2019 tarihlerinde yeniden yargılanma talepli dilekçeler sunduğu ve 29.04.2019 tarihinde bu talebin reddine dair mahkeme görüşünün de sanığa bildirildiğinin anlaşılması karşısında; anılan tarihler itibariyle karardan haberdar olduğunun kabulü ile 1412 sayılı CMUK'nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 30.06.2021 tarihinde temyiz eden sanığın süresinde olmayan temyiz isteminin aynı Kanun'un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 17.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara