Esas No: 2021/5009
Karar No: 2022/16883
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/5009 Esas 2022/16883 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/5009 E. , 2022/16883 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerekir.
İncelenen dosyada; İstanbul Anadolu 17. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 05.03.2015 tarihli, 2014/248 Esas - 2015/163 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında verilen erteli ceza içeren hükmün doğrudan MERNİS adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince yapıldığı, tebligatın usule aykırı olduğu ve bu şekilde gerçekleşen usulsüz kesinleşme işlemlerinin de geçersiz olması neticesinde mahkemece hüküm ile verilen erteleme süresinin de başlamadığının anlaşılması karşısında; mahkemece ertelenen hükmün aynen infazına dair 14.06.2016 tarihli ek kararın yok hükmünde olduğu gözetilerek; İstanbul Anadolu 17. Asliye Cez Mahkemesi'nin 2014/248 E. - 2015/163 K. sayılı karara ilişkin sanık tarafından yapılan 15.06.2016 tarihli temyiz isteminin öğrenmekle süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Henüz inşaatı bitmemiş binadan suça konu eşyaları çalmaya teşebbüs şeklinde gerçekleşen sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-e maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek aynı Kanun’un 142/1-b maddesi gereğince uygulama yapılması, her iki bentteki suçun öngördüğü cezaların alt ve üst sınırlarının aynı olması nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden bozma sebebi yapılmamış.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 17.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.