Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/11259 Esas 2015/5877 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/11259
Karar No: 2015/5877
Karar Tarihi: 20.10.2015

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/11259 Esas 2015/5877 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2015/11259 E.  ,  2015/5877 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 7 - 2012/287405
    MAHKEMESİ : Uşak 3. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 24/04/2012
    NUMARASI : 2011/356 (E) ve 2012/481 (K)
    SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1-5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanunun 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir
    Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanların marka hakklarının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanlanın tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı gözetilmeden mahkemece "sanığın müdahil firmanın zararını karşılamadığı” gerekçesiyle sanık hakkında CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi ,
    2- Sanığa doğrudan tayın edilen gün para cezası adli para cezasına çevrilirken sevk maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK "nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    3- Aynı suçu birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlediği dikkate alınarak, sanık
    hakkında zincirleme suça ilişkin 5237 sayılı Kanun"un 43/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son bendinde düzenlenen sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara