Esas No: 2021/13263
Karar No: 2022/17075
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/13263 Esas 2022/17075 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2021/13263 E. , 2022/17075 K.Özet:
Sanık, muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan yargılanıyordu. Ancak, mahkeme dosyayı inceleyerek sanık hakkında beraat kararı verdi. Kararda, temyiz isteminin hukuka aykırılığa dayanması gerektiği ve temyiz sebebinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olabileceği belirtildi. Dosyanın incelenmesi sonucunda diğer temyiz itirazlarının yerinde görülmediği belirtilirken, katılan tarafından başlatılan icra takibi neticesi ele geçirilen rehinli aracın icra müdürlüğünce kıymet takdiri sırasında muhtelif parçalarının söküldüğünün tespit edilmesi üzerine sanığın araç üzerinde teslim amacı dışında tasarrufta bulunduğu iddia olunan eyleminin, \"Alacaklısını zarara uğratmak kastiyle mevcudunu eksiltmek\" suçunu oluşturabileceği belirtildi. Bu suçla ilgili davaya bakmanın ve delilleri değerlendirmenin İcra Mahkemesinin görevi kapsamında olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği ve davanın yazılı şekilde devam edilerek hüküm kurulmasının yanlış olduğu vurgulandı. Kararda, 5271 sayılı CMK'nın 288. maddesi ile 294. maddeleri hakkında açıklayıcı bilgilere de yer verildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'' ve aynı Kanun'un 294. maddesinin ise; ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanık müdafiinin temyiz isteminin, vekalet ücretine, katılan vekilinin ise, suçun unsurlarının oluştuğuna yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Katılan .... ile kredi kullanan sanık arasında kredi ile motorlu taşıt aracı alımı sırasında düzenlenen Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden suça konu taşıt aracının trafik tescil kaydına ‘’rehin şerhi’’ konulduğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine katılan banka tarafından rehnin paraya çevrilmesi sureti ile takip başlatıldığı olayda; rehnin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 289.maddesinde belirtilen kamu idaresince konulmuş bir rehin/haciz olmadığı tesliminde, yetkili resmi organ veya görevli tarafından teslim edilmiş “resmen teslim olunan mal" kapsamında kalmadığı, bu nedenle muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun oluşmayacağı ancak; katılan tarafından başlatılan icra takibi neticesi ele geçirilen rehinli aracın icra müdürlüğünce kıymet takdiri sırasında muhtelif parçalarının söküldüğünün tespit edilmesi üzerine sanığın araç üzerinde teslim amacı dışında tasarrufta bulunduğu iddia olunan eyleminin, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 331. maddesinde düzenlenen ‘’Alacaklısını zarara uğratmak kastiyle mevcudunu eksiltmek’’ suçunu oluşturabileceği, bu suçla ilgili davaya bakmanın ve delilleri değerlendirmenin aynı Kanun'un 346. maddesi uyarınca İcra Mahkemesinin görevi kapsamında olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın gereği için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 18.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.