Esas No: 2022/8462
Karar No: 2022/17172
Karar Tarihi: 19.10.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/8462 Esas 2022/17172 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/8462 E. , 2022/17172 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre sanığın hırsızlık suçundan mahkumiyetine dair Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/12/2012 tarihli, 2012/22 E., 2012/664 K. sayılı mahkumiyet kararının Dairemizin 18/01/2016 tarihli 2014/17962 E., 2016/572 K. sayılı ilamı ile onandığı, bu ilam uyarınca suç duyurusunda bulunulması üzerine sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından açılan dava sonucunda atılı suçlardan mahkumiyet kararı verildiğinin anlaşılması karşısında; 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasına ''birlikte'' ibaresinden sonra gelmek üzere ''aynı mağdura karşı'' ibaresinin eklenmesi ve bu şekilde uzlaşma kapsamına giren bir suçun bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte ve aynı mağdura karşı işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağına ilişkin düzenleme karşısında; somut olayda sanığın katılana ait ikamete sanık... ve suça sürüklenen çocuk... ile birlikte kapı kilidini kırarak girip suça konu eşyaları çalması biçimindeki olayda, hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarının aynı mağdura karşı birlikte işlenmiş olduğu nazara alınarak basit yargılama usulü uygulanamayacağından ve 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun’un 6. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 142. maddesine eklenen 4. fıkra gereğince “hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikayet aranmaz” hükmü gereği konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarının uzlaştırma kapsamında bulunmayan ve TCK'nın 142/1-b maddesine uyan hırsızlık suçu ile birlikte işlenmesi nedeniyle bu suçlar için de uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacak olması nedeniyle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15/04/2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
18/06/2014 tarihinde kabul edilip 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi gereğince “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” hükmü gözetilmeden, sanık hakkında karar verilirken, adli para cezasını ödemediği takdirde ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği şeklinde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği hususunun ihtarına (yapıldı)” ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine “ödenmeyen adli para cezasının 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi belirtilen yönteme uygun biçimde infazına” karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.