5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/5724 Esas 2015/5752 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5724
Karar No: 2015/5752
Karar Tarihi: 19.10.2015

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/5724 Esas 2015/5752 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi, 2010/167 (E) ve 2011/917 (K) numaralı davada, 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık suçuyla ilgili olarak verdiği mahkumiyet kararını Yargıtay 7. Ceza Dairesi inceledi. Daire, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında mağdurun doğrudan eser sahipleri olmadığını ve suçun toplum olduğunu belirtti. Sanık hakkında benzer eylemler nedeniyle daha önce verilmiş mahkumiyet kararları da incelendi. Daire, dosyanın Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin sonucuna göre beklenmesi ve diğer dosyalarla birlikte incelenerek birleştirilmesi gerektiğini ve hakkında TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılması gerektiğini belirtti. Mahkeme kararı, bozuldu ve dosya esas mahkemeye gönderildi.
Kanun Maddeleri:
- 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu
- Türk Ceza Kanunu'nun 43/1. maddesi (Suçun birden fazla işlenmesi)
19. Ceza Dairesi         2015/5724 E.  ,  2015/5752 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 7 - 2012/139411
    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 28/12/2011
    NUMARASI : 2010/167 (E) ve 2011/917 (K)
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık hakkında; İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 25.03.2009 tarih ve 2010/169 Esas, 2011/918 sayılı sanığın mahkûmiyetine dair incelemede olan 7. Ceza Dairesinin 2014/31432 Esas numaralı dosyası, İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 18.05.2010 tarih ve 2009/585 Esas, 2010/201 sayılı sanığın mahkûmiyetine dair kararın onanmasına ilişkin 7. Ceza Dairesinin 25.06.2013 tarihli, 2012/20472 Esas ve 2013/14157 sayılı dosyası, İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 28.07.2009 tarih ve 2009/306 Esas, 2009/591 sayılı sanığın mahkûmiyetine dair kararın onanmasına ilişkin 7. Ceza Dairesinin 18.06.2013 tarihli, 2011/8112 Esas ve 2013/13537 sayılı dosyası, İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 22.01.2009 tarih ve 2008/502 Esas, 2009/60 sayılı sanığın mahkûmiyetine dair kararın onanmasına ilişkin 7. Ceza Dairesinin 13.06.2013 tarihli, 2010/11444 Esas ve 2013/13114 sayılı dosyası, İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesince 03.10.2012 tarih ve 2009/683 Esas, 2012/416 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/16285 Esasında kayıtlı olan dosyası, İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 28.12.2011 tarih ve 2010/169 Esas, 2011/918 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/5524 Esasında kayıtlı olan dosyası ve İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 24.01.2013 tarih ve 2010/271 Esas, 2013/13 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/14116 esasında kayıtlı olan dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
    Yargıtay 7. Ceza Dairesinde bulunan dosyanın sonucu beklenip diğer dosyalarla birlikte incelenerek mümkünse birleştirilmesi, aksi halde, kesinleşmiş olanların da, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas mahkemesine gönderilmesine, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara