Esas No: 2015/8218
Karar No: 2015/5741
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/8218 Esas 2015/5741 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 7 - 2012/287434
MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/03/2012
NUMARASI : 2010/663 (E) ve 2012/103 (K)
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın birden çok hak sahibi şikayetçiye karşı aynı fiili işlediği gözetildiğinde, hakında 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin ikinci fıkrası gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı kanun"un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın marka hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanın tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı ve 556 sayılı Kanun hükmünde Kararnamenin 5833 sayılı Kanun ile değişik 61/A-son maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümleri öngörüldüğünden, uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden mahkemece "sanığın müdahil tarafın zararını karşılamadığı ve uzlaşma sağlanamadığı anlaşılmakla şartları bulunmadığı" gerekçesiyle sanık hakkında CMK 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- Adli para cezasının bir gün karşılığının 20 TL üzerinden hesaplanması sırasında uygulama maddesinin TCK"nın 52/2. maddesi yerine TCK"nın 50 ve 52. maddeleri olarak yazılması suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4- Gerekçeli kararın başlığında suç tarihinin 22/10/2012 yerine 21/10/2012 yazılması,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.